Had cezası, çoğunlukla ağır suçlar işleyenler için uygulanan bir cezai yaptırımdır. İslam hukukunda kökeni bulunan had cezası, günümüzde bazı ülkelerde hala uygulanmaktadır. Had cezası, caydırıcı bir etkisi olduğu düşünülerek ağır suçlar karşısında adaletin yerine getirilmesi için kullanılır.
Had cezası uygulanabilmesi için bir suçun işlendiğinin kesin bir şekilde kanıtlanması gerekmektedir. Ayrıca suçun belirli bir sınıra ulaşması da önemli bir faktördür. Örneğin, hırsızlık gibi suçlar had cezası gerektirmezken, cinayet gibi suçlar bu cezaya tabi tutulabilir.
Had cezasının uygulanabilmesi için belirli bir prosedür izlenir. İlk olarak, suçun işlendiğine dair deliller toplanır ve mahkeme süreci başlatılır. Ardından, suçlu hüküm giydiği takdirde, had cezasına karar verilir. Had cezası genellikle idam, kırbaçlama, kurban kesme gibi ağır cezaları içerir.
Had cezalarının uygulanması toplumda tartışmalara neden olabilir. Birçok kişi, insan hakları ihlali olduğunu düşünerek had cezasının kaldırılmasını talep eder. Ancak, ceza sisteminin işleyişi ve adaletin sağlanması açısından bazı ülkelerde bu cezanın hala uygulanması savunulabilir.
Had cezasının uygulanmasına karar verildiğinde, cezanın infazı da titizlikle gerçekleştirilmelidir. İnfazın halka açık bir şekilde yapıldığı durumlarda, toplumda caydırıcı bir etki yaratmak amaçlanır.
Sonuç olarak, had cezası ağır suçlarla mücadelede bir araç olarak kullanılan bir ceza türüdür. Suçun kanıtlanması ve belirli bir sınıra ulaşması durumunda had cezası uygulanabilir. Ancak, had cezasının insan hakları açısından tartışmalı olduğu ve bazı ülkelerde kaldırılmasının savunulduğu unutulmamalıdır.
Fıkıh literatüründe belirlenen şekliyle zina, zina iftirası/kazf, içki içmek, hırsızlık, hirabe/yağme ve yol kesme, irtidat ve bağy suçları had cezasını gerektiren suçlardır. Bazı kayıt ve şartlarla adam öldürme ve müessir fiiller için cezai yaptırım olarak kısas ve diyet cezaları öngörülmüştür.
Suça bağlı olarak suçları üç farklı kategoriye ayırır – Had (“Allah’a karşı suçlar”, cezası Kuran ve Hadislerde sabittir, Kisas işlenen suça denk ceza verilir Kuran ve sünnet ile belirlenmiştir.
İslâm hukukçularının çoğunluğu, irtidad eden kimseye belli kayıt ve şartlarla da olsa ölüm cezasının uygulanmasını had olarak adlandırır ve değerlendirir.
Hırabe suçu kısaca “silahla ya da başka bir şekilde zor kullanılarak yol kesip veya baskın yapıp mala ve cana tecavüz, kamu düzenini ve asayişi ihlal etmek” olarak tanımlanabilir.
Kur’ân-ı Kerîm’de peygamberlerin esas görevinin tebliğ olduğu vurgulanmış ve onların doğru sözlü, emîn, müjdeleyici, uyarıcı, iffetli, görevine düşkün, sabırlı, azimli olmaları gibi nitelikleri ya da bazı özellikleri bu kavramla irtibatlı olarak ele alınmıştır.9 Eki 2015
Peygamberlerin en önemli görevleri arasında Tanrı’dan almış oldukları emirleri insanlara bildirmektir. İnsanlara emirleri tebliğ eden peygamberler böylece insanları doğru yola sevk ederler. Tanrı’nın emir ve yasaklarını insanlara iletirler. Peygamberlerin bir diğer görevi ise insanlara dine davet etmektir.1 Nis 2021
Alemlere rahmet olarak gönderilen Resûlullah Efendimizin (s.a.s.) şahsında son kez temsil edilen bu nebevi sıfatların başlıcası şunlardır: Sıdk (doğruluk), emanet (güvenilirlik), fetânet (akıllılık), ismet (günah işlememek) ve tebliğ (Allah’ın emirlerini insanlara bildirmek).15 Eyl 2022
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmiştir: «O, Allah’ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur.» (Ahzâb suresi, 40. ayet.) Peygamberlik görevi Hz. Muhammed’e (s.a.v.) Allah’ın (c.c.) emrini tebliğ etme, açıklama, yaşama, örnek olma gibi bazı sorumluluklar yüklemiştir.
“Tebliğ sıfatı”, bütün peygamberlerin çok önemli bir ortak özelliğidir. Bununla beraber onların sıdk/doğruluk, emanet/güvenilir olmak, fetânet/akıllı ve zeki olmak, ismet/günah işlememek vb. gibi başka ortak sıfatları da vardır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…