“Günahların affı için ne yapmalı?” sorusu, birçok insanın zihinlerini meşgul eden, ruhsal bir meseledir. İnsanlar, yapmış oldukları hataların ardından vicdan azabı ve suçluluk duygusuyla boğuşabilirler. Ancak, günahların affı ve pişmanlık duygusunun hafifletilmesi için bazı adımlar atılabilir.
İlk olarak, günah işleyen bireylerin özeleştiri yapması gerekmektedir. Yapılan hatanın farkına varmak, sorumluluğu kabul etmek ve pişmanlık duymak, günahların affı için önemli bir adımdır. Ancak, bu süreçte kişi kendini aşırı şekilde suçlamamalı ve kendine olan güvenini kaybetmemelidir.
İkinci olarak, günah işlemiş olan insanların yapılan hatalardan ders çıkarması ve geçmişteki yanlışları telafi etmeye yönelik çaba sarf etmesi gerekmektedir. Bu, yapmış oldukları yanlışları telafi etmek için kendilerini affetmeye ve başkalarından da af dilemeye hazır olmalarını içermektedir. Gerekirse, zarar gören kişilerle iletişime geçip özür dilemek, pişmanlığı dile getirmek ve gerektiğinde telafi etmek önemlidir.
Üçüncü olarak, günah işleyen insanların manevi destek araması faydalı olabilir. Din adamları, manevi önderler ya da profesyonel terapistlerle konuşmak, günahların affı ve ruhsal huzur arayışı sürecinde yol gösterici olabilir. Bu kişilerle yapılan görüşmelerde, yaşanan suçluluk duygularını açıklama ve çözüm üretme fırsatı bulunabilir.
Son olarak, günah işlemiş olan kişilerin geleceğe odaklanmaları önemlidir. Geçmişteki hataların tekrarlanmaması için geçmişte yapılan yanlışlardan ders çıkarılmalı ve değişim için çaba sarf edilmelidir. İyi bir insan olma yolunda adımlar atmak, iyilik yapma, yardımseverlik ve affedicilik üzerine odaklanmak, günahların affı için önemli bir adımdır.
Günahların affı, bireyin içsel bir yolculuğudur ve herkes için farklı olabilir. Önemli olan, pişmanlık duygusunu kabul etmek, hatadan ders çıkarmak, telafi etmek ve geleceğe yönelik olumlu adımlar atmaktır. Böylece, günahların affı ve ruhsal huzurun sağlanması mümkün olabilir.
Kur’an’da (Âl-i İmrân 3/90) iman ettikten sonra küfre saplanıp inkârda ısrar edenlerin tövbelerinin asla kabul edilmeyeceği belirtilir. Başka bir âyette (en-Nisâ 4/137) iman edip sonra inkâr edenler, sonra iman edip tekrar inkâr edenler ve nihayet inkârlarını arttıranların kesinlikle bağışlanmayacağı bildirilir.
Günahlardan dolayı tövbe etmek farzdır. Tövbe, kulluğun Hz. Âdem’le başlayan bir göstergesidir. Günahkâr kimse vakit geçirmeden tövbeye yönelmelidir. Bu hususta Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır: “Allah katında (makbul) tövbe, ancak bilmeyerek günah işleyip sonra hemen tövbe edenlerin tövbesidir.
Buna göre bir tövbenin makbul olabilmesi için; işlenen günahı terk etmek, günah işlediğine pişman olmak, günahı bir daha işlememeye azmedip söz vermek, eğer işlenen günah kul haklarıyla ilgili ise bu durumda, hak sahibi ile helalleşmek, Allah’tan af dilemek gerekir.
1- GAFÛR İSMİNİN ETİMOLOJİK TAHLİLİ Gaffâr ismi ise, günahları tek- rar tekrar bağışlayan demektir.”13 Gazzâlî’nin bu ayrımından hareketle şu de- nilebilir: Gâfir, “günahları bağışlayan”; Gaffâr, “kaç defa işlenirse işlensin gü- nahları tekrar tekrar bağışlayan”; Gafûr ise “birçok günahı birçok defa affe- den”dir.
Günde Zikir Sayısı : 1281 – Bağışlanmak ve günahlardan korunmak için okunur. Ya Gaffar zikrine devam eden günahlarından, hata ve isyanlarından mağfiret bulur.
Gafûr kelimesi, sözlükte “örtmek, gizlemek, kirlenmekten korumak için bir şeyin üstünü örtmek” mânasındaki gafr (gufrân, mağfiret) kökünden sıfat olup “birinin kusurunu örten, suçunu bağışlayan” anlamına gelir.
“Ya Gaffar” denilerek 1281 defa tekrarlanırsa Allah tüm günahları bağışlar ve mağfiret eder. Her gün “Ya Gaffar” zikrine devam eden kişiler insanların zulmünden ve zorbalıklarından kurtulur. Allah’tan bağışlanmak isteyen kişilerin Cuma günü 100 defa “Ya Gaffar” esmasını zikretmesi gerekmektedir.17 Nis 2020
Allah(c.c)’ın 99 isminden birisi olan El-Gaffar esmasının kelime anlamı bağışlayıcı ve mağfiret anlamına gelir. Bu esma Allah’ın af dileyenleri affetmesi, ayıpları gizli tutması ve tövbe edenleri bağışlaması gibi hikmetlerini belirten bir esmadır.23 May 2022
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…