Sehiv secdesi, namazda yapılan bir hata sonucunda gerçekleştirilen bir düzeltme hareketidir. Sehiv secdesi, bir hatadan dolayı yapılması gereken ekstra bir ibadettir ve aslında namazın bir parçası değildir. Dolayısıyla, gerekmediği halde sehiv secdesi yapmak namazı bozmaz.
Namaz kılan bir kişi, şeriatın belirlediği şekilde hareket etmelidir. Sehiv secdesi, namazdaki hataların telafisi için yapılması gereken bir eylemdir. Sehiv secdesi, unutulan ibadetlerin tekrarı veya yanlış yapılan hareketlerin telafisi için yapılır. Bu durumda sehiv secdesi namazın hüküm ve geçerliliğini etkilemez.
İslam dini, ibadetlerde samimiyet ve doğruluk prensibini önemser. Ancak sehiv secdesi, hatanın düzeltilmesi amacıyla gerçekleştirilen bir eylem olduğu için namazın geçerliliğini etkilemez. Bu durumda, kılan kişi kendisini eleştirmemeli ve namazın kalan kısmını doğru bir şekilde tamamlamaya devam etmelidir.
Dolayısıyla, sehiv secdesi yapmanın namazı bozmadığı açıktır. Namazdaki hataların düzeltilmesi, samimiyet ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Sehiv secdesi, bu hataların düzeltilmesine yardımcı olan bir uygulamadır. Ancak sehiv secdesi namazın bir parçası olmadığı için, namazın geçerliliğini etkilemez ve kalan kısmı doğru bir şekilde tamamlanabilir.
Sonuç olarak, gerekmediği halde sehiv secdesi yapmanın namazı bozmaması gerektiği konusunda İslam alimleri hemfikirdir. Samimiyet ve dikkatle yapılan sehiv secdesi, hatanın düzeltilmesine yardımcı olur ve namazın geçerliliğini etkilemez. Kılan kişi kendisini eleştirmeden namazın kalan kısmını doğru bir şekilde tamamlamalıdır.
Kişi yanıldığını zannederek sehiv secdesi yapsa sonra yanılmadığını anlasa, daha doğru görüşe göre bunun için sehiv secdesi yapar. Namazda yapılan hatalar çok olsa bile namazdaki secde gibi iki se hiv secdesi yapılır. Namazda ne kadar çok yanılma olursa olsun sehiv secdesi iki tanedir.
Bir kimse namazda iki defa veya daha fazla yanılırsa, hepsi için namazın sonunda bir tek sehiv secdesi (iki secde) yapması yeterlidir.9 באוג׳ 2016
Cemaatle namazda imam sehiv secdesini gerektiren bir yanlışlık yaparsa onunla birlikte cemaat de bu secdeleri yapar; imama uyanın yaptığı yanlışlıklardan dolayı sehiv secdesi gerekmez.
Bir namazda sehiv secdesini gerektiren durumlar birden fazla olursa hepsi için bir defa sehiv secdesi yapmak yeterlidir.
Med harfinden sonra ârız sukûn bulunursa oluşan tevcid kuralına medd-i ârız denir. Sükûn-u Ârız yok. Not: “Vakıf olan her yede Medd-i Ârız olur.” anlayışı yanlıştır. ‘Harf-i med’ veya ‘sükûn-u ârız’ dan biri eksik olursa meddi arız olmaz.
Sükûn-i ârız bir kelimenin son harfinin üzerinde vakfedince (durunca) ortaya çıkan, vasledince (ardından gelen kelimeye bağlanınca) ortadan kalkan sükûndur.
– Harf-i Medden sonra sebeb-i med olan sükûn-i ârız, bir kelimede yanyana bulunursa medd-i ârız olur. نَسْتَعِينْ ُ, يَعْلَمُونْ ََ, يَومِ الدِّينْ
– Sükûn-i ârız bir kelimenin son harfinin üzerinde vakfedince (durunca) ortaya çıkan, vasledince (ardından gelen kelimeye bağlanınca) ortadan kalkan sükûndur.
Meddi arız bir tecvid kuralı olarak bilinmektedir. Meddi arız, kelimede durak sebebiyle sonradan çekme meydana gelmesi olarak ifade edilebilir. Meddi arız olması için duraktaki kelime de durulması gerekmektedir. Durakta ki kelimede durulmadığı zaman ise meddi arız gerçekleşmez.16 ביוני 2021
Harf-i medler ise kendilerinden sonraki sâkin harfe vasledildiklerinde okunmaz: ”قومنا اتّخذوا – الّذي استوقد – أقيموا الصّلوة“. b) Vakıf ve vasıl halinde sabit olan sükûna sükûn-i lâzım, aslında bulunmadığı halde vakıf sebebiyle ortaya çıkan sükûna sükûn-i ârız denir. Her iki sükûn çeşidi med sebeplerindendir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…