Fususu’l-Hikem, Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin en önemli eserlerinden biridir ve İslam felsefesi, irfan geleneği ve tasavvuf konularını ele almaktadır. Bu makalede, Fususu’l-Hikem’in yazıldığı yer ve önemi üzerinde durulacak.
Fususu’l-Hikem, 13. yüzyılda yaşamış olan İbn Arabi’nin el-Fusus el-Hikam adlı eserinden esinlenilerek yazılmıştır. İbn Arabi, İslam mistisizminde önemli bir figürdür ve eseri Arapça olarak kaleme almıştır. Bediüzzaman Said Nursi ise bu eseri, Türkçeye çevirerek ve bazı eklemeler yaparak yeniden yazmıştır.
Fususu’l-Hikem’in yazıldığı yer, Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatının bir dönemini geçirdiği Barla köyüdür. Bu köyde yaptığı tefsir çalışmaları sırasında eserini kaleme almıştır. Barla köyü, aynı zamanda İslam’ın manevi öğretilerini yakından takip eden bir topluluğun merkeziydi. Nursi, bu topluluğun etkisini ve bilgisini eserine yansıtmıştır.
Fususu’l-Hikem’in önemi, İslam felsefesi ve tasavvufunun derinliklerine inen bir eser olmasıdır. Eserde, insanın yaratılış amacı, kader, tevhid, peygamberlik gibi konular ele alınır. Ayrıca, insanın iç dünyasının gelişimi ve manevi yükselişi üzerine önemli fikirler sunulur.
Nursi, Fususu’l-Hikem’in yazılmasındaki amacını “ariflere ve mücahitlere bir mesaj” vermek olarak ifade eder. Eseri, insanlar arasında manevi bir rehberlik kaynağı olarak görür ve İslam’ın evrensel değerlerini yaymak için bir araç olarak kullanır.
Sonuç olarak, Fususu’l-Hikem Barla köyünde yazılan ve İslam felsefesi ve tasavvufuna derin bir bakış sunan önemli bir eserdir. Bediüzzaman Said Nursi’nin bu eseri, hayatının bir döneminde yaşadığı topluluğun etkisini ve bilgisini yansıtır. Makalenin özetinde, eserin nasıl ortaya çıktığı ve önemi hakkında bilgi verilmiştir.
Tasavvuf konularına meraklı olanlar bu kitabı dikkatli okumalıdırlar. Yazar çok derin bilgiler verdiği için kitabin anlaşılması zor. Buna rağmen içeriğindeki bilgiler çok değerli. Bu kitabı şerhleri ile birlikte okumak daha isabetli olabilir.
İbn Arabi’nin Fususu ‘l-Hikem’i, islam tarihinde üzerinde en çok şerh yapılan ve eleştirilen eserlerden birisidir.
Yayıncı Kabalcı Yayınevi (1 Mart 2013)
———— ——————————-
Dil Türkçe
Ciltli Kapak 536 sayfa
ISBN-10 6055272326
ISBN-13 978-6055272326
Şerefeddin ed-Dihlevî’nin 795 (1392) yılında Arapça olarak yazdığı şerh (W.
Kur’ân-ı Kerîm’de sakal kelimesi bir yerde geçer (Tâhâ 20/94), fakat sakal bırakma veya kesmenin hükmünden söz edilmez.
Netice olarak şunu söyleyebiliriz; şayet sakal bırakılmış ise bıyığın olup olmamasının dinen bir sakıncası yoktur. Eğer sakal yok ise, bıyığın bırakılması daha uygundur.16 May 2023
«Müşriklere muhalefet ediniz; bıyıkları (nızı) gayet kısaltınız ve sakalları (nızı) uzatın (bırakın) ız». «El-İbdâ’ fi madârril-ibtida» sahibi de şu delilleri serdeder: Dört mezhep sahipleri sakalı gür ve sık bırakın vücubu ve onu kesmenin haramlığı hususunda ittifak etmişlerdir.
İslâm âlimleri sakalı bırakma ölçüsü olarak, bir tutamdan fazlasının kesilmesini ifade ederler. Hz. Ömer (ra), sakalını uzatmış birini görerek bir tutamdan fazlasını kesmesini söylemiştir. Ebû Hüreyre (r.a.) gibi büyük bir sahabî de sakalını tutar, bir tutamdan fazlasını keserdi.21 Haz 2023
Alimlerin hemen hemen hepsi sakal bırakmayı müminlerin ayırıcı özelliği ve dini bir hüküm olarak kabul etmişler ve sakal kesmeyi haram kılmışlardır. Hanefi mezhebinde ise bu konu mekruh olarak tanımlanmıştır.16 Kas 2022
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…