“Evladı harre”, Osmanlı Türkçesi’nde kullanılan bir deyimdir ve kelime anlamı olarak “oldukça azgın ve asi bir çocuk” anlamına gelir. Bu deyim genellikle bir kişinin ya da grup insanın, yaptığı hareketler, söylediği sözler veya davranışları nedeniyle kullanılır. Evladı harre ifadesi, huysuz, isyankar, asi, saldırgan ve düşüncesiz bir şekilde hareket eden bir çocuğun karakterini yansıtmak için kullanılan bir tabirdir.
Evladı harre deyimi, genellikle daha genç yaşlarda olan çocuklar için kullanılırken, aslında her yaştan kişiyi tanımlamak için de kullanılabilir. Bir kişinin evladı harre olarak nitelendirilmesi, onun huzursuz, sabırsız, itaat etmeyen, asi ve kontrol edilemeyen bir karaktere sahip olduğunu ifade eder.
Evladı harre ifadesi olumsuz bir anlam taşır ve kişinin davranışlarının, seçimlerinin veya tutumlarının uygunsuz veya kabul edilemez olduğunu vurgular. Buna karşın, bu deyim, bir kişinin enerjik, canlı ve özgür ruhlu olduğunu ifade etmek için çocuksu ve sempatik bir şekilde de kullanılabilir.
Evladı harre ifadesi, günlük konuşmalarda sıklıkla kullanılan bir deyimdir. Bir kişinin evladı harre olarak nitelendirilmesi, onun hırçın ve isyankar bir karaktere sahip olduğunu ima eder ve bu deyim, kişinin davranışlarını eleştirmek veya uyarmak için kullanılır.
Sonuç olarak, “evladı harre” deyimi, huysuz, isyankar, saldırgan ve kontrol edilemeyen bir kişiyi tanımlamak için kullanılan bir tabirdir. Bu ifade, bir çocuğun veya her yaştan bir kişinin davranışlarının kabul edilemez olduğunu vurgular ve olumsuz anlam taşır. Ancak bazen enerjik, canlı ve özgür ruhlu bir kişiyi tanımlamak için de kullanılan bu deyim, günlük yaşamda sıkça karşımıza çıkar.
683 yılında ne oldu?
Mekke kuşatması, Eylül-Kasım 683’te gerçekleşiş İkinci Fitne’nin ilk çatışmalarından biridir. Mekke şehri, Emevi I. Yezîd’in Halifeliğe hanedan verasetinin en önde gelen meydan okuyanlardan biri olan Abdullah bin Zübeyr için bir sığınaktı.
Yezid Kabeyi yıktı mı?
Muaviye’nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe Yezid’in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan karataş üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır.