En Nesefî, İslam felsefesi ve tasavvuf geleneği içinde önemli bir İranlı filozoftur. Gerçek adı Ebü’l-Ma’ali el-Huseyn bin Abdullah el-Ensari El Naysaburi olan En Nesefî, 10. yüzyılda yaşamıştır. Hayatı hakkında pek fazla bilgi bulunmayan filozof, özellikle metafizik ve ahlak konularında yaptığı çalışmalarla tanınır.
En Nesefî’nin en çok dikkat çeken eseri, “Hikmetül İşrakiye” adlı eseridir. Bu eserinde, İslam felsefesinin ve tasavvufunun temel kavramlarını inceler ve insanın ilahi gerçekliğe nasıl ulaşabileceğini tartışır. Ona göre, insanın gerçek doğası ilahi kaynaklardan gelen bir nurdur ve bu nura ulaşmak için içsel bir yolculuğa çıkması gerekir.
Metafizik konusunda da önemli görüşlere sahip olan En Nesefî, varlık alanındaki hiyerarşik yapıyı ele alır. Ona göre, varlık hiyerarşisi tanrı merkezli bir yapıdadır ve en üstte olan tanrı, bütün varlıkların kaynağıdır. İnsanın amacı, tanrıya ulaşmak ve onunla birlikte ebedi bir birliğe erişmektir.
Ahlak konusunda da derin düşüncelere sahip olan En Nesefî, ahlaki değerleri ve erdemleri ele alır. İnsanın erdemli bir hayat sürmesi için içsel bir çalışma yapması gerektiğini belirtir ve erdemleri sıralarken adalet, cesaret, ölçülülük gibi kavramlara vurgu yapar.
En Nesefî’nin felsefi düşünceleri, İslam felsefesinin ve tasavvufunun önemli bir parçasını oluşturur. Onun derinlikli analizleri, insanın varlıkla olan ilişkisini, ahlaki sorumluluklarını ve ilahi gerçekliği anlama yollarını aydınlatır. En Nesefî’nin eserleri, çağdaş filozoflar ve araştırmacılar için hala ilgi çekici bir kaynak oluşturmaktadır.
Nesefî (ölm. 508/1115), kurucusu Ebû Mansûr el-Mâturîdî’den sonra Ehl-i Sünnet’in Mâturîdiyye ekolünün en ön- de gelen kelamcılarından biri olarak addedilir.
İkinci bölüm ise Mâturîdî mezhebinin ikinci kurucusu olarak atfedilen Ebu’l-Muîn en-Nesefî’nin Mu’tezile mezhebini eleştirme nedenlerinin arka planını, adı geçen âlimin eserlerinin bilgi kaynaklarını, yöntemini, eserlerinde tenkit ettiği Mu’tezilî şahsiyetleri ve kelami görüşleri içermektedir.
Mâtürîdî’nin kurduğu Sünnî kelâm mezhebini geliştiren âlim.
(*) «Tabsiratü’l-Edille» isimli eserin müellifi Ebu’l-Mu’în Meymun b. Muham- med en-Nesefi (418-508 H./1027-1115 M.), Ehl-i Sünnet’in Mâtüridî eko- lüne mensup büyük bir mütekellimdir.
İlk bu sureyi okumaya başlarken çekilir. Önceki sureden sonra okurken, besmele çekmek mekruhtur.
Amentü Duasının Okunuşu Nasıldır? Amentü duasının okunuşu; Amentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rasulihi vel yevmil ahiri ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi Teala vel ba subadel mevt Hakkun Eşhedü en la ilahe illallah ve Eşhedü enne muhammeden abdühü ve rasulühü.3 Oca 2024
Ben Allâh-ü Te’âlâ’ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere ; hayır ve şerrin Allâh-ü Te’âlâ’nın yaratmasıyla olduğuna inandım. Öldükten sonra dirilmek de haktır. Ben şahadet ederim ki, Allâh-ü Te’âlâ’dan başka ilâh yoktur.16 Kas 2023
Amentü duası Müslüman olmak isteyen kişiler için ilk okutulan dua olmaktadır. İçerisinde kelime i şehadet ve iman esaslarını bulundurduğu için özellikle imanı tazelemek ve oluşturmak amacıyla okunması gereken bir duadır.3 Oca 2024
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…