Ehli Sünnete göre, Kur’an’ın mahluk olup olmadığı tartışması uzun yıllardır süregelen bir konudur. Ehli Sünnet mezhebine göre, Kur’an Allah’ın kelamıdır ve bir mahluk değildir. Kur’an, Allah’ın ilahi iradesiyle gönderilen son kutsal kitaptır ve tamamen Allah’ın emirleri, hükümleri ve mesajlarını içerir.
Ehli Sünnete göre, Kur’an’ın mahluk kabul edilmesi, Allah’ın varoluşunu ve kudretini sınırlamak anlamına gelir. Kur’an, Allah’ın zatının bir parçasıdır ve onunla ayrılmaz bir ilişkisi vardır. Kur’an’ın mahluk olması durumunda, eksiklikler ve hatalar da içerebilecek bir yaratı olarak kabul edilmelidir ki bu Ehli Sünnete göre kabul edilemez.
Ehli Sünnete göre, Kur’an’ın mahluk olarak kabul edilmesi, İslam inancında Allah’ın kutsal kitaplarına verilen değeri düşürebilir. Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğuna inanarak, ona saygı gösterilmesi ve itaat edilmesi gerektiği vurgulanır. Bu nedenle, Kur’an’ın sadece bir yaratılış olduğunu ima etmek, Ehli Sünnete göre büyük bir yanlış anlamayı içerir.
Ehli Sünnetin temsilcilerine göre, Kur’an mahluk olmadığından eşsiz bir değeri vardır. Her kelimesi Allah tarafından söylenmiştir ve hükümleri ebedi ve kusursuzdur. Kur’an’ın mahluk olarak kabul edilmesi, inancı sarsabilir ve İslam’ın temel prensiplerine zarar verebilir.
Sonuç olarak, Kur’an’ın Ehli Sünnete göre bir mahluk olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kur’an, Allah’ın kelamıdır ve tamamen kusursuz, ebedi ve değişmezdir. Ehli Sünnet mezhebine göre, Kur’an’ın mahluk olması inancı sarsar ve İslam’ın temellerini zedeler. Bu nedenle, Kur’an’ın mahluk olmadığı Ehli Sünnete göre kesin bir şekilde kabul edilen bir gerçektir.
Akaid ve kelam; Ebu Hanife’ye göre Kur’an mahluk (yaratılmış) değildir.
Ehl-i sünnet alimlerinin ittifakıyla Kur’an mahluk değildir. Kur’an’ın yaratılmış olmaması, onun Allah’ın ezeli bir sıfatı olan kelamı olmasından ötürüdür. Yoksa, Kur’an’ın yazıldığı kağıtlar, onun üzerine yazılan yazılar, ağzımıdan çıkan sesler elbette mahluktur.7 Ara 2020
Mâtürîdî’nin Kur’an İnancı Kur’an, Allah kelamı olup, mushaflarda yazılı, kalplerde mahfuz, dil ile okunur ve Muhammed’e indirilmiştir. İnsanların Kur’an’ı teleffuzu, yazması ve okuması mahluktur fakat Kur’an mahluk değildir.
Kur’an: Kur’an’ın mahluk olup olmadığı problemi; Kelâm-ı nefsî durumundaki Kur’an mahluk olmayıp Allah’ın kelâmıdır. Ses ve harflerden oluşmaz. Elimizde bulunan mushaf ise ses ve harflere muhtaç olan kelâm-ı lâfzîdir ve mahluktur. Eş’arilere göre “Bir şeyi dilediğimiz zaman sözümüz ancak ona ‘Ol!’
Yeminin keffâreti olarak on fakiri akşam ve sabah olarak günde iki öğün doyurmak veya giydirmek cihetine gidilir. Buna güç yetirilmezse, üç gün ardarda oruç tutulur. Bu oruçların arasına hiç bir mâni girmemelidir. Girerse keffâret bozulur, yeni baştan tutulması gerekir.
Geçmişte ödenmiş ve zimmetten düşmüş bir keffâret, gelecekte yapılacak hataları örtmez. Bu sebeple geçmişte bozulan bir yeminden dolayı keffâret ödendikten sonra tekrar yemin edilir ve bu yemin de bozulursa, tekrar yemin keffâreti ödenmesi gerekir.
Yeminini bozan kişinin yapması gereken yemin kefaretini ödemesidir. Kişi farklı on kişiye birer fitre yahut bir kişiye on fitre verir. Buna gücü yetmeyenlerin ise ara vermeden üç gün oruç tutması gerekir. Yemin kefareti ihtiyaç sahipleri için bağış yaparak da yerine getirilir.
Bu hesaba göre ise yemin eden bir kişinin yemin kefareti için ödemesi gereken miktar on gün boyunca her gün 70 TL’dir. İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin belirttiği görüşe göre ise bir diğer kefaret bedeli, on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…