Ebu Cehil, İslam tarihinin en çarpıcı karakterlerinden biridir. Onun kibirli ve inatçı duruşu, İslam’ın yayılmasına karşı direnişi ve Peygamber Muhammed (sav) ile olan mücadelesi, İslam’ın erken dönemlerinde dikkatleri çekmiştir. Bu makalenin konusu ise, Ebu Cehil’in iman etme durumunu sorgulamak ve sağlam bir şekilde analiz etmektedir.
Ebu Cehil, Mekke’nin saygın ve güçlü bir ailesine mensup olan ve İslam’ın yayılmasında aktif bir rol alan bir şahsiyettir. Onun liderlik özellikleri, insanları İslam’dan uzaklaştırmak ve Müslümanların güçlenmesini engellemek amacıyla kullandığı şiddetli ve kurnaz yöntemlerle tanınmaktadır.
Ancak, Ebu Cehil’in inanç durumu tartışmalıdır. Bazı kaynaklarda, Ebu Cehil’in İslam’a karşı olan düşmanlığının altında gizli bir iman barındırdığı iddia edilmektedir. Bazı İslam alimleri, onun içten içe İslam’a sempati duyduğunu ve bu nedenle dinin yayılmasını engellemek amacıyla yaptığı eylemlerle mücadele ettiğini savunmaktadır.
Diğer yandan, bazı tarihçiler ve alimler ise Ebu Cehil’in tamamen kibirli ve inatçı bir karakter olduğunu düşünmektedir. Ona göre, Ebu Cehil’in amaçları sadece güç ve itibar kazanmak, liderliğini sürdürmek ve İslam’ın yükselişini engellemekti. Dolayısıyla, onun içten içe İslam’a sempati duyduğunu iddia etmek yanlış olabilir.
Bu tartışmalara rağmen, Ebu Cehil’in sonunda Müslüman olup olmadığı kesin olarak bilinmemektedir. Çünkü onun Peygamber Muhammed (sav) ile olan mücadelesi, İslam’ın yayılmasını durdurmak amacıyla planlanan şiddetli hareketlerinden kaynaklanmaktadır. Eğer gerçekten iman etmiş olsaydı, bu mücadelesini sona erdirebilirdi.
Sonuç olarak, Ebu Cehil’in iman etme durumu belirsizdir ve farklı görüşlere yol açmaktadır. Kimi İslam alimleri onun içten içe iman ettiğini düşünürken, diğerleri kibirli ve inatçı bir karakter olarak görmektedir. Oysa gerçekleri tam olarak bilemeyiz, çünkü Ebu Cehil’in bu konudaki düşüncelerine dair somut kanıtlar bulunmamaktadır.
Lakabı Ebu’l-Hakem (أبو الحكم) (“bilgeliğin babası”) idi, çünkü o putperestler tarafından derin bilgeliğe sahip, Kureyş’in ileri gelenleri tarafından zeki ve anlayışlı bir adam olarak kabul ediliyordu ve onun görüşlerine çok güvenirlerdi. Onu meclislerinin seçkin bir üyesi olarak görürlerdi.
Ebû Leheb, Hz. Peygamber’in amcası olduğu için onu desteklemesi ve düşmanlarına karşı koruması gerekirken tam tersine karısıyla birlikte ona eziyet ve sıkıntı verdiklerinden dolayı 3. âyette ateşi son derece şiddetli olan cehenneme gireceği haber verilmiştir.
Ebû Cehil, müşriklerin muharebe ihtiyaçlarının büyük bir kısmını bizzat karşıladığı Bedir Savaşı’nda ensardan Afrâ’nın oğulları Muâz ve Muavviz tarafından öldürüldü.
İkrime b. Ebu Cehil’in zevcesi Ümmü Hakîm, akıllı bir kadındı. Mekke feth edildiğinde, içlerinde Hind’in de bulunduğu, Kureyş kadınlarından on kişi gelip Peygamberimize (asm) biat ederek Müslüman olduktan sonra, “Yâ Resûlallah! İkrime senden korkarak kaçtı.27 Ara 2020
Peygamber (s.a.s.), vücuda dövme yapmak, dişleri incelterek seyrekleştirmek gibi ameliyeleri; yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanların ve yaptıranların Allah’ın rahmetinden uzak olacağını bildirmiştir (Buhârî, Libâs, 83-87 [5935-5948]; Müslim, Libâs, 120 [2125]).
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’ndan dövme fetvası Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun yeni yayınladığı fetvalar arasında dövme yaptıranların Allah’tan bağışlanma dilemesi istendi. Dövme konusundaki fetvada, “Vücudunda dövme bulunan bir kimse mümkünse, onu ortadan kaldırmalıdır.8 Oca 2015
“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ribayı yiyeni, yedireni, riba akdini yazanı, sadakaya (zekata) mani olanı, dövme yapanı, dövme yaptıranı -hastalık sebebiyle olan hariç- hulle yapanı, hulle yaptıranı lanetledi.” (Nesâî, Zinet 25, (8, 147).2 Nis 2017
“DÖVME YAPTIRANA ALLAH RAHMET ETMEZ” “Dinimiz, tedavi amaçlı operasyonlar hariç Allah’ın yarattığının değiştirilmesine yönelik her türlü müdahaleyi yasaklamıştır” diyen Başkanlık, Allah’ın yarattığının değiştirilmesinin hem maddi hem de fıtrat alanında gerçekleşebildiğini bildirildi.24 Tem 2007
En güzel şekilde yaratılan insanın tabii görüntüsünde değişiklikler yapılmasını hoş karşılamayan Hz. Peygamber, bu türden çeşitli uygulamalar yanında dövmeyi de yasakladı; dövme yapan ve yaptıran kadınlara Allah’ın lânet ettiğini bildirdi (bk. Buhârî, “Libâs”, 87; Müslim, “Libâs”, 119-120).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…