Kelam, Arapça kökenli bir kelime olup, Türkçede “söz” anlamına gelmektedir. Dinî anlamda ise kelam, İslam düşüncesinde Allah’ın varlığını, birliğini, sıfatlarını ve ilişkilerini doğru bir şekilde tanımlamayı hedefleyen bir disiplindir. Kelam, akli ve mantıki argümanlar kullanarak, akıl sahiplerini inançları konusunda sağlam bir temele oturtmayı amaçlar.
Kur’an-ı Kerim’de akli delillerin kullanılması üzerinde vurgu yapılarak, insanların düşünerek düşünce sahibi olmaları gerektiği ifade edilmiştir. Bu bağlamda kelam, İslam düşüncesinin önemli bir bileşenidir ve teoloji, felsefe ve mantık bilimleri ile yakından ilişkilidir. Kelamcılar, Allah’ın varlığını, sıfatlarını ve mucizelerini ispatlamak üzere akli argümanları kullanırlar.
Kelamın amacı, dinin temel prensiplerini akli ve mantıki zeminde açıklamak ve İslam inancını nedenlerine dayanarak savunmaktır. Kelamcılar, genelde Tanrı’nın varlığını ispatlamak için kozmolojik ve teleolojik argümanlardan yararlanırlar. Kozmolojik argüman, evrenin bir nedeni ve yaratıcısı olduğunu savunurken, teleolojik argüman, evrende düzenin ve amacın bulunduğunu gösterir.
Kelamcılar ayrıca, Tanrı’nın sıfatlarını ve ilişkilerini de açıklamaya çalışır. Bu noktada, ilahi sıfatlar olan kudret, irade, ilim, sem’ ve basar gibi kavramlar üzerinde durulur. Ayrıca kelamcılar, dinin akıl ile çelişen yönlerini çözümlemek ve tartışmak da görevleri arasında yer alır.
Sonuç olarak, kelam, İslam düşüncesinde, Allah’ın varlığını, birliğini ve ilişkilerini sağlam bir mantıki ve akli temele dayanarak açıklamayı amaçlayan bir disiplindir. Kelam, akıl sahiplerini inançları konusunda sağlam bir temel oluşturmaya ve dinin temel prensiplerini savunmaya yöneliktir.
Arapça kökenli bir kelime olan kelam sözcüğü, Türkçede yerleşik olarak hala önemli oranda kullanılır. Bu doğrultuda konuşma veya söz söyleme gibi anlamlara sahip olduğunu ifade etmek gerekir. Örneğin ‘iki kelam da ben söyleyeyim’ gibi kalıplaşmış kelimeler üzerinden çok fazla kullanılır.13 Ara 2023
Yüce Allah’ın zâtî ve sıfatî olmak üzere iki tür kelamı vardır. Zâtî kelamından maksat, zatının aynısı olan kelâmdır. Nitekim Ehadiyyet mertebesinde O’nun sıfatları da zatının aynıdır. Bu anlamda Allah’ı ve O’nun kelamını, hiçbir akıl ya da hiçbir zihin kuşatamaz, hiçbir kuruntu veya hiçbir düşünce O’nu kavrayamaz.
Ona göre kavl sözcüğünün karşılığı olan söz, lafız ve ifade anlamına gelmekte; kelam ise, kendisiyle bir şeylerin anlatıldığı söz demektir.7 Buna göre kelam, anlamın belli bir kasıt ve niyetle lafza dökülmesidir.
Yüce Allah’ın zâtî ve sıfatî olmak üzere iki tür kelamı vardır. Zâtî kelamından maksat, zatının aynısı olan kelâmdır. Nitekim Ehadiyyet mertebesinde O’nun sıfatları da zatının aynıdır. Bu anlamda Allah’ı ve O’nun kelamını, hiçbir akıl ya da hiçbir zihin kuşatamaz, hiçbir kuruntu veya hiçbir düşünce O’nu kavrayamaz.
İslam tarihi kaynaklarında isminden daha çok “güzel, soylu, eski ve azat edilmiş” gibi anlamlara gelen “Atik” lakabıyla anılan Hazreti Ebubekir’in, Hazreti Muhammed’in “Sen Allah’ın cehennemden azat ettiği kimsesin” iltifatına mazhar olduktan sonra bu isimle anılmaya başlandığı biliniyor.22 Ağu 2019
İslam tarihi kaynaklarında isminden daha çok “güzel, soylu, eski ve azat edilmiş” gibi anlamlara gelen “Atik” lakabıyla anılan Hazreti Ebubekir’in, Hazreti Muhammed’in “Sen Allah’ın cehennemden azat ettiği kimsesin” iltifatına mazhar olduktan sonra bu isimle anılmaya başlandığı biliniyor.22 Ağu 2019
«Kâbe’ye Beyt-i Atîk denilmesinin vechine gelince; bunda bir kaç mânâ vardır: 1- Atîk; lisanımızda da meşhur olduğu üzere kadîm mânâsına gelir, evvel zamandan kalma demektir. Gerçi biz bazan bu mânâda “eski” tabirini de kullanırız, lakin eski daha ziyade “halak” yani köhne ve harab mefhumunu ifade eder.
Hz. Ebû Bekir daha hayattayken cennetle müjdelenmiş, azad olmuş anlamına gelen atîk lakabıyla anılmıştır. (Tirmizî, Menâkıb,16/3679) Kur’an-ı Kerîm’de “iki kişiden biri” (Tevbe, 9/40) ve “fazilet sahibi” (Nur, 24/22) olarak vasıflandırılan Hz.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…