“Din Kültürü” kavramı, bir toplumun veya bireyin din ile ilişkili olarak benimsediği ve yaşadığı kültürel değerler, inançlar, ritüeller ve uygulamaları ifade eder. Din, insanların hayatının merkezinde yer alan ve onların dünya görüşlerini, değerlerini ve davranışlarını şekillendiren önemli bir faktördür. Dolayısıyla, Din Kültürü de bir toplumun veya bireyin din ile ilişkili olarak hayat tarzını, davranışlarını ve inanç sistemini etkileyen bir kültürel bileşendir.
“Din Kültürü Yakınlığı” ise bir bireyin veya toplumun bir dini inancı veya uygulamasını ne kadar benimsediğini ve uyum sağladığını ifade eder. Bu kavram, bir kişinin veya toplumun dini inançlarına ne kadar bağlı olduğunu, geleneksel ritüelleri ne kadar sürdürdüğünü ve din ile ilişkili etkinliklere nasıl katıldığını belirler. Din Kültürü Yakınlığı, insanların dini inançları ve uygulamaları ile bağlarını ne kadar güçlü hissettiğini ve bunları yaşamlarının bir parçası haline getirip getirmediğini yansıtır.
Din Kültürü Yakınlığı, genellikle insanların doğdukları ve büyüdükleri toplumu ve aileleriyle ilişkili olan bir değerdir. Fakat bireylerin ve toplumların bu yakınlığı zamanla değişebilir. Örneğin, dinin toplumdaki etkisi azaldıkça veya başka inanç sistemleri ve kültürel etkiler ortaya çıktıkça, Din Kültürü Yakınlığı da değişebilir.
Sonuç olarak, Din Kültürü Yakınlığı, insanların dini inançlarına, ritüellerine ve uygulamalarına olan bağlılıklarını ve ne kadar benimsediklerini ifade eden bir kavramdır. Bu yakınlık, bireylerin ve toplumların dini inançlarına ve uygulamalarına katılım düzeylerini ve dinin hayatlarındaki rolünü yansıtır.
İlme’l-yakīn aklî veya naklî delil ile, ayne’l-yakīn duyu yoluyla elde edilen bilgiyi, hakka’l-yakīn ise iç duyu veya iç tecrübe vasıtasıyla insanda meydana gelen en kesin bilgiyi ifade eder.
Sözlükte “bir şeyi gerçek haliyle idrak etmek” anlamına gelen ilim ile “gerçeğe uygun kesin hüküm, inanç veya bilgi” mânasındaki yakīn kelimelerinden meydana gelen terkip, “kesin olan aklî ve naklî delillerin ifade ettiği bilgi” diye tanımlanabilir.
Kur’an’da “Andolsun ki onu ayne’l-yakīn ile göreceksiniz” (et-Tekâsür 102/7) meâlindeki âyette geçen ayne’l-yakīn, gözlem yoluyla bilmek veya “yakīn”den ibaret olan bir görüşle görmek mânasını ifade eder.
Gözlem yoluyla elde edilen ve doğruluğu apaçık olan bilgi mânasında bir terim. Doğruluğu gerekli ve yeterli delillerle temellendirilmiş şuur muhtevaları.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…