“Câhiliye davası” Câhiliye çağrısı demektir ki bir kimsenin kabile mensuplarından yardım istemek için onlara, “Ey filan oğulları, yetişiniz” diye bağırmasıdır. Bu çığlığı işiten kabile halkı toplanarak çağrıyı yapan kimseye, haklı veya haksız, zalim veya mazlum olsun yardım ederdi.
Kelime anlamı olarak bilgisizlik manasına gelen “cehl” sözcüğünden gelen Cahiliyet Dönemi; İslam tarihinde, Arap toplumunun İslamiyet öncesine verilen bir isimdir.9 בפבר׳ 2023
CAHİLİYE DÖNEMİ NE DEMEK? Cahiliye dönemi, insanların Allah’ı olması gerektiği şekilde tanımaması, Allah’a kulluk etmekten uzaklaşması ve Allah’tan gelen ilahi hükümlülükler yerine kendi nefsini ve hevesini dinlemesidir. Bu dönem içerisinde Allah’ın varlığını kabul etmeyen, onu yok sayan insanlar helak edilmiştir.11 במרץ 2021
Buna göre cahil kimse, azgın, arzularının esiri, vahşi, şiddet taraftarı ve aceleci bir karaktere sahip, yani “barbar” demektir ve klasik kaynaklarda bu anlamda da kullanılmıştır. Terim olarak câhiliye, İslâm’dan önce Araplar’ın dinî ve sosyal hayata hâkim olan batıl inanç, tutum ve davranışlarını ifade eder.
Buna göre halîm, günümüzde “medenî insan” diye adlandırılan kişidir. Bunun zıddı olan cahil ise “azgın, arzularının esiri, hayvanî içgüdülerini takip eden, vahşi, şiddet taraftarı ve aceleci bir karaktere sahip” yani “barbar kimse”dir. Bu anlamdaki Câhiliye, barbarlık ve vahşetin hüküm sürdüğü dönemdir.
İhtiyari durumda alçı, pişmiş kireç veya tuğla ve akik gibi madeni taş üzerine teyemmüm etmemek ihtiyaten müstehaptır. 676- Toprak, çakıl, kesek ve taş bulunmazsa, çamura teyemmüm edilir.
Eğer duvar, ister taş olsun, isterse kerpiç olsun, topraktan yapılmış ise, üzerine el sürerek teyemmüm almak câiz olur. Yok eğer duvarın üzeri ahşap kaplama veya boya ile boyanmış ise, eğer üzerinde toz varsa, onunla teyemmüm alınmasında bir sakınca yoktur ve sanki toprağa el sürerek teyemmüm alan kimse hükmünde olur.
2- İki kolu dirseklerinden yukarı sıvalı olarak, iki elin içini temiz toprağa, taşa, toprak veya kireç sıvalı duvara sürüp, en az üç parmağı değmek üzere, iki avucu ile yüzünü bir kere mesh etmek, yani sığamak. Eli, yüzünün iğne ucu kadar yerine değmezse, teyemmüm yapılmış olmaz.
2- İki kolu dirseklerinden yukarı sıvalı olarak, iki elin içini temiz toprağa, taşa, toprak veya kireç sıvalı duvara sürüp, en az üç parmağı değmek üzere, iki avucu ile yüzünü bir kere mesh etmek, yani sığamak. Eli, yüzünün iğne ucu kadar yerine değmezse, teyemmüm yapılmış olmaz.
Dolayısıyla Ebû Hanîfe’ye göre kaygan taş, kireç, sürme taşı, toprak duvar, kireçle sıvanmış duvar, kaya tuzu, toprak kiremit, çamur vb. maddelerle teyemmüm yapılabilir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…