Risale-i Nurlar hakkı ile mürşid-i kamil kapsamı içindedir, ille de bir şahsa veya tarikat şeyhine bağlanmak gerekli değildir. Lakin hem Nur talebesi olmak hem de eski mürşidini kaybetmek istemiyorsa, her ikisi ile de bağlı kalabilir, bunun Risale-i Nurlar açısından bir sakıncası yoktur.27 באוק׳ 2018
Şeyhlik veya liderlik pozisyonunun babadan oğula geçip geçmediği, farklı tarikatlara, dini gruplara veya kültürlere bağlı olarak değişebilir. Bazı tarikatlarda veya dini geleneklerde, liderlik görevi babadan oğula geçebilirken, diğerlerinde seçimler veya belirli bir süreç sonucunda yeni bir lider atanabilir.12 ביולי 2023
Şeyh kelimesi Kur’an’da (Hûd 11/72; Yûsuf 12/78; el-Kasas 28/23; el-Mü’min 40/67) ve hadislerde (Wensinck, el-Muʿcem, “şeyḫ” md.) sözlük anlamıyla geçmektedir. Mürşid Kehf sûresinde (18/17) “doğru yolu gösteren rehber” mânasındadır.
Bunların başlıcaları şöyle özetlenebilir: Şeyh ilim, irfan ve eserleriyle temayüz etmiş olmalıdır. Veli olması yeterli değildir, aynı zamanda mürşid olmalıdır. Günlük hayatı müstakim olmalıdır. Belli bir tarikatın kuralları doğrultusunda tasavvufi eğitimini (seyr ü süluk) tamamlamış olmalıdır.
İslam açısından tarikatlara ne yer vardır, ne gerek vardır. Allah, insanlığa din olarak İslam’ı göndermiştir. Allah’ın gönderdiği hiçbir tarikat olmadığı gibi, görevlendirdiği hiçbir şeyh de yoktur.10 בספט׳ 2020
Görmek deyince, beş duyu organımızdan göz gibi algılamayacağımıza göre, Allah’ın görmesi bizim halimizden, olan bitenden, olacak olanlardan evvelinde ve ahirinde her şeyi görebilmeye muktedir olması demektir.22 בפבר׳ 2018
Sözlükte “işitmek, duymak, bir dileği kabul etmek, anlamak; duyurmak” mânalarındaki sem’ kökünden türeyen semî’ “işiten” demektir. Allah’a nisbet edildiğinde “işitilmeye konu teşkil eden her şeyi işiten” diye açıklanır.
El-Müheymin: Her şeyi gören gözeten. El-Azîz: İzzet sahibi, her şeyin galibi. El-Cebbâr: Kudret ve azamet sahibi. El-Mütekebbir: Büyüklükte eşi ve benzeri olmayan.2 בינו׳ 2024
Allah’ın evrendeki herşeyin bilgisine sahip olması, Kur’an’ın tabiriyle “ilim” olarak ifade edilmiştir. Dolayısıyla Allah’ın sıfatlarından biri olan “ilim”, Allah’ın herşeyi bilmesi demektir. Binaenaleyh Allah her şeyi bilendir, yarattığı varlığı en ince teferruatına kadar bilmesi gerekir.1 במאי 2020
7- İlim: İlm-i Ezel olarak da bilinen ilim sıfatı, Allah’ın kainattaki her şeyden haberdar olması demektir.10 באפר׳ 2023
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…