Azazil, Yılmaz Öztuna tarafından yazılan ve 1975 yılında kaleme alınan bir romandır. Tarihi bir gerçeklik üzerine kurgusal ögelerle şekillendirilen bu eser, okuyucuya farklı bir bakış açısı sunarken dönemin Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşanan önemli olayları da ele almaktadır.
Roman, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde geçmektedir. Dönemin güçlü ve etkileyici sanatçılarından biri olan Mihrişah Sultan’ın hayatının merkezine yerleştirilen Azazil, onun etrafında dönen olayları konu almaktadır. Romanın ana karakterleri arasında ise Yirmisekizzade Ahmet Çelebi, Oniki Hayyam, Azazil ve İslam Peşinde isimli karakterler yer almaktadır.
Azazil, bir aşk hikayesini okuyucuya sunarken aynı zamanda dönemin siyasi, dini ve kültürel atmosferini de yansıtmaktadır. Romanın baş karakteri Azazil, aşkın ve farklı düşüncelerin peşinde koşan bir karakterdir. Doğu ile Batı, bilim ile din arasındaki çatışmayı simgelerken okuyucuya derin bir düşünce yolculuğu sunar. Romanın kahramanı, siyasi ve entelektüel alanda farklı düşünceleri temsil ederken, Osmanlı’nın çöküş sürecinde yaşanan dönüşümleri de yansıtmaktadır.
Yazar, romanında dikkat çekici bir şekilde tarihî gerçekleri ve mitolojik unsurları bir araya getirerek okuyucuya farklı bir deneyim sunmaktadır. Zaman zaman gerçeküstü bir atmosfer oluşturan olay örgüsü, okuyucuyu sürükleyici bir maceraya davet ederken aynı zamanda insan doğası, aşk, din ve sanat gibi evrensel temaları da ele almaktadır.
Sonuç olarak, Azazil, Yılmaz Öztuna’nın başyapıtı olarak bilinen bir romandır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan olayları farklı bir açıdan ele alırken aşk, siyaset, din ve sanat gibi temaları da ustalıkla işlemektedir. Özgün bir kurguyla zenginleştirilen bu eser, okuyucuya hem tarihi açıdan bir yolculuk sunmakta hem de derin düşüncelere sevk etmektedir.
“Azazel” adlı günahkar bir meleğin ortaya çıkması ancak daha sonraki literatürdedir. Yine de, “Azâzîl” kelimesi, Arapça kökenli bir sözcüktür. İsmi, İslami sözlükbilimciler tarafından “Aziz” ve “il” den türemiştir. Adı, “Tanrının en sevdiği” anlamına gelir.
Azâzîl, Allah’ın rahmetinden ümidini kestiği için İblis adını aldığı söylenir. Azâzîl ancak Allah katından kovulduktan sonra şeytan olur: “Mücahid ve Tavûs da, onun: “İblis’in günahı işlemeden önce, Azâzîl adında bir melek olduğunu ve O’nun ahalisinden olduğunu söylediğini rivayet etmişlerdir.
Özet: İblis, şeytanın özel ismidir. Müslüman filologlar bu kelimenin, “Allah’ın rahme- tinden tümüyle ümit kesmek” anlamında b-l-s kökünden türemiş olduğu kanaatin- dedirler. İblis “Allah’ın düşmanı” ve/veya sadece “Düşman” diye de isimlendirilir. Fakat genellikle “Şeytan” diye anılır.
Azâzîl, Allah’ın insan sevgisine imrenir ve onları yok etmeye çalışır. Bu, Allah Adem’i yarattığında secde etmeyi reddetmesiyle ifade edilir. Cinler yeryüzünde yaşarken Allah’ın hakemi o idi. Sürgün edildikten sonra, o, aldatma meleği oldu.
Tevatür veya mütevatir, Arapça kökenli bir kelime olan tevatür bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti. Dini metinlerde bir haberi, yalan olarak söylenmiş bir söz üzerine birleşmeleri mümkün olmayan ve her zaman kendilerine güvenilen kimselerin bildirmeleri.
726/1325) nisbet edilen bu tasnife göre hadisler sahih, hasen, müvessak ve zayıf diye dörde ayrılır. Senedindeki bütün râviler âdil İmâmî ise hadis sahih sayılır.
Beş vakit namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler hep manevî mütevâtir derecesindedir. Meselâ, Hz. Peygamber’in dua ederken ellerini kaldırdığına dair yüz kadar hadis rivayet edilmiştir. Ancak bunlarda müşterek olan taraf ellerin kaldırılmasıdır ve bu yönü mütevâtirdir.
Mütevâtir hadis, Sahabeden itibaren her devirde yalan üzerinde birleşmeleri aklen tasavvur olunamayan topluluklar tarafından rivayet edilen hadistir. Başka bir ifade ile, mütevâtir haberin şartlarını kendisinde toplayan hadistir.
Manevî mütevâtir hadisler hayli çoktur. Beş vakit namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler hep manevî mütevâtir derecesindedir. Meselâ, Hz. Peygamber’in dua ederken ellerini kaldırdığına dair yüz kadar hadis rivayet edilmiştir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…