“Ashab-ı Yemin”, Kur’an-ı Kerim’de yer alan ve Müslüman inancında önemli bir yere sahip olan bir ifadedir. Bu ifade, “Andolsun sağlam yemin edenlerin arkadaşları” anlamına gelir ve bir grup sahabenin adı olarak bilinir. Ashab-ı Yemin, Allah’a verdikleri sadakat ve samimiyetle tanınan ve İslam’ın yayılmasında büyük rol oynayan dört sahabeden oluşur.
Ashab-ı Yemin’in hikayesi Kur’an’ın 85. suresi olan “Bürûc Suresi”nde anlatılır. Bu surede, Mekke’de yaşayan ve putperestlerin zulmüne maruz kalan Müslümanlardan bahsedilir. İnançlarından ödün vermeden Allah’a olan sevgi ve bağlılıklarını sürdüren bu kişilere, Ashab-ı Yemin denir.
Ashab-ı Yemin’in hikayesi, putperestlerin inancını zedeleyen bir olayla başlar. Müslümanlar, imanlarını korumak ve İslam’ı yaymak için özgürlüğüne düşkün bir lider olan Necaşi’nin yanına sığınır. Putperest liderler, Müslümanlara karşı sert önlemler alarak onları susturmak isterler. Ancak, Müslümanlar inançlarından ödün vermezler ve baskılara boyun eğmezler.
Ashab-ı Yemin, imanlarından taviz vermeyi reddederek Allah’a olan bağlılıklarını göstermişlerdir. İnançlarının peşinden koşarak, işkence ve zulme rağmen inandıkları değerlerden sapmamışlardır. Bunun üzerine, Allah onları ödüllendirmiştir. Ashab-ı Yemin’e, bu dünyada da ahirette de cennetin nimetleri vaat edilmiştir.
Bu hikaye, Müslümanlara, inançlarının doğruluğuna olan inançlarını sürdürmeleri ve onun için gerektiğinde sıkıntılara katlanmaları gerektiğini hatırlatır. Ashab-ı Yemin, cesaret, sadakat ve fedakarlıkla dolu bir örnektir. Onların özverili davranışları, Müslümanları güçlü ve kararlı olmaya teşvik etmektedir.
Bu hikaye, İslam’ın yayılmasındaki büyük bir rol oynayan Ashab-ı Yemin’in önemini vurgular. Onlar, imanlarını korumak ve İslam’ı yaymak için her türlü zorluğa göğüs geren kahramanlardır. Ashab-ı Yemin’in hikayesi, Müslümanlara ilham verirken aynı zamanda sadakat, inanç ve kararlılık gibi değerlerin ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Bu nedenle, bu hikaye Müslümanların ruhani gelişimi ve doğru bir yaşam sürdürmeleri için önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Amel defteri sağ taraflarından verilenler, cennetlikler anlamında bir Kur’an terimi.
Meclislerde büyüklerin oturmasına ayrılan sağ taraf ve ayrıca “uğur, bereket” mânasına gelen meymene kelimesi ile yapılan ashâbü’l-meymene (أصحاب الميمنة) terkibi de aynı anlamı ifade eder.
Ashab-ı yemin, kötülükte ve bozgunculukta ısrarcı olanlardır. Kul hakkı yemek, anne baba hakkını gözetmemek, yalan söylemek ve zina yapmak gibi büyük günahları işlemekte ısrarcı olanlar da ashab-ı yemin, ashab-ı meşeme ve ashab-ı yesar olarak adlandırılır.18 Tem 2021
Sağ taraftakiler uğurlu kimseler anlamında Kur’anî bir terim. Allah’ın hoşnutluğuna uygun olan hayat tarzları dolayısıyla hesap gününde kitapları, yani amel defterleri sağ ellerine veya sağ taraflarından verilecek olanlardır. İhtiram mevkiinde bulunanlar, yüksek haysiyet sahibi kimselerdir.
Yûsuf sûresinin üçüncü âyetinde geçen ahsenü’l-kasas terkibindeki kasas kelimesi, “hikâye etmek” mânasında masdardır. Buna göre ahsenü’l-kasas “en güzel anlatış” demektir. Ancak masdarlar mef’ul yerine de kullanıldığından ahsenü’l-kasas terkibi, “kıssaların en güzeli” mânasını da ifade eder.
Ancak masdarlar mef’ul yerine de kullanıldığından ahsenü’l-kasas terkibi, “kıssaların en güzeli” mânasını da ifade eder. Hz. Yûsuf’un kıssası, hem bir tek sûrede (Yûsuf sûresi), hem de bütün tafsilâtıyla anlatılması bakımından diğer peygamber kıssalarına göre farklılık arzetmektedir.
Hz. Yûsuf’un kıssası, hem bir tek sûrede (Yûsuf sûresi), hem de bütün tafsilâtıyla anlatılması bakımından diğer peygamber kıssalarına göre farklılık arzetmektedir. Bu kıssaya “ahsenü’l-kasas” denmesi konusunda âlimler çeşitli görüşler ileri sürmüşlerdir.
Kur’an-ı Kerim’de yer alan Hz. Yusuf kıssası medeniyetimizde yüzyıllarca anlatılagelmiştir. İslami kaynaklardan referanslar almak tarih boyunca yazarlar arasında yaygın bir gelenektir. Bu sebeple Kur’an-ı Kerim’de “ahsenü’l-kasas” (kıssaların en güzeli) şeklinde adlandırılan Hz.27 Şub 2021
Kur’ân’ı anlamaya yardımcı olan kıssalar içerisinde “Ahsenü’l-Kasas” yani “kıssaların en güzeli” olarak isimlendirilen kıssa Hz. Yûsuf kıssasıdır. Ayrıca Kur’ân’da kıssaları anlatılan peygamberler arasında hayatı bir sûre içerisinde ayrıntılarıyla sunulan tek peygamber Hz. Yûsuf’tur.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…