“Allah’ın cemalini görmek” ifadesi, İslam inancında kullanılan bir kavramdır. İnsanlar Allah’ı herhangi bir fiziksel formla tanımlamazlar, çünkü Allah’ın maddi bir varlık olmadığına inanılır. Ancak, İslam’a göre Allah, sınırsız bir güzellik ve mükemmeliyetle donatılmıştır. Bu nedenle, “Allah’ın cemalini görmek” ifadesi, Allah’ın benzersiz niteliklerinin farkına varmak, ona yakın olmak ve onun güzelliklerini anlamak anlamına gelir.
İslam’da, “Allah’ın cemalini görmek” kavramı, dünya hayatında değil, ahirette gerçekleşeceği düşünülen bir deneyimi ifade eder. İnananlar, ölüm sonrası hayatlarında Allah’ın cemalini, yani sonsuz güzelliğini göreceklerine inanırlar. Bu deneyim, İslam’ın temel öğretilerine göre, inananların cennete ulaşmaları ve sonsuz mutluluğa kavuşmalarıyla gerçekleşir.
“Allah’ın cemalini görmek” kavramı, insanlara Allah’a olan aşk ve bağlılık duygularını güçlendirmek ve ibadetlerini daha coşkulu bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak amacıyla kullanılır. Bu düşünce, müminlere güven, umut ve moral verir ve Allah’a olan ibadetlerini daha derin bir manevi tatminle gerçekleştirme imkanı sunar.
İlahi güzelliğin kavramsal bir düşünce olduğunu belirtmek önemlidir. İnsanların Allah’ın cemalini tam anlamıyla anlayıp görmeleri mümkün değildir çünkü Allah’ın güzellikleri insan anlayışının ötesindedir. Ancak, İslam inancına göre Allah, ibadet edenlere kendini açıklar ve onları kendi güzelliklerine yönlendirir.
Sonuç olarak, “Allah’ın cemalini görmek” kavramı, İslam inancına göre ahiret hayatında gerçekleşen bir deneyimi ifade eder. İnananlar, ölüm sonrası Allah’ın sonsuz güzelliğini göreceklerine ve bu deneyimle sonsuz mutluluk ve huzur bulacaklarına inanırlar. Bu düşünce, müminlere yüreklerindeki inanç ve aşkı güçlendirir ve onları daha derin bir manevi tatminkarlığa yönlendirir. Ancak, Allah’ın cemalini tam anlamıyla anlamak ve görmek, insanın kavrayabileceği bir şey değildir çünkü Allah’ın güzellikleri insan anlayışının ötesindedir.
1. Ehl-i Sünnet uleması, cennet ehlinin rü’yetullaha mazhar olacağına, gökte dolunayı görürcesine Rab Teala’yı gözleriyle göreceğine inanır ve bu hususta ittifak ederler. Allah’ın görülmesinin, cennet ehlinin mazhar olacağı en büyük nimet olacağı belirtilmiştir.23 בספט׳ 2021
Ehl-i sünnete göre, ahirette Allah’ın Müslümanlar tarafından görülmesi aklen caiz, (akli olarak mümkün) naklen (ayet ve hadis) ise vâcipdir. (gereklidir) Bu şu mânâya gelir; aklen Allah’ın âhirette görünmesi imkânsız değildir, yani nakil (âyet ve hadis) ile de Müslümanların Allah’ı âhirette göreceği belirtilmiştir.
1. Ehl-i Sünnet uleması, cennet ehlinin rü’yetullaha mazhar olacağına, gökte dolunayı görürcesine Rab Teala’yı gözleriyle göreceğine inanır ve bu hususta ittifak ederler. Allah’ın görülmesinin, cennet ehlinin mazhar olacağı en büyük nimet olacağı belirtilmiştir.13 בנוב׳ 2023
Celâl Allah’ın en yüksek seviyede ululuğunu ifade eder; bu anlamdaki celâlin Allah’tan başka hiçbir kimse tarafından bilinmesi mümkün olmadığından celâl ile ilgili açıklamalardan sadece cemâl (ilâhî güzellik) ve bu cemâlin celâli (celâlü’l-cemâl) yani güzelliğin aşkınlığı anlaşılır.
Lanet olsun kelimesi ise, genellikle insanların bir şeye çok sinirlendiğinde ya da üzüldüğünde, istediği bir şey gerçekleşmediğinde söylenen bir kelimedir. Lanet olsun deyimi bazen “kötü oldu” anlamında kullanılırken bazen de “ne olursa olsun” anlamında da sıkça kullanılır.26 באוק׳ 2021
Lanet kelimesi, dilimizde Türkçeleştirip kullandığımız bir kelimedir. Bu kelimenin Türkçe karşılığı beddua olarak karşımıza çıkmaktadır. Farsça kötü anlamına gelen “bed” kelimesi ile Arapça “dua” kelimesinin oluşturduğu terkib olan “beddua” da “kötü dua” anlamına gelir.
Lanet, dünya ve ahirette Allah Teâlâ’nın rahmetinden uzak olmaktır. Ayrıca lanet kavramı Kur’an’da “beddua”, “hakaret” ve “Yüce Allah’ın rahmetinden uzaklaştırma” anlamlarında kullanılmıştır. Allah Teâlâ’nın lanetine uğrayan kimseler hem bu dünyada hem de ahirette Allah Teâlâ’nın bağış ve affından mahrum kalacaklardır.30 בדצמ׳ 2020
Bu âyetlerde Allah’ın kâfirlere, münafıklara, zalimlere, dinî konularda yalan söyleyenlere, kasten adam öldürenlere, akrabalık bağlarını koparanlara, iftiracılara ve bozgunculuk yapanlara lânet ettiği, onlara kötü bir varış yeri olarak cehennemi hazırladığı (el-Feth 48/6) bildirilir.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan lanet sözcüğü, 12. yüzyılda literatüre girdi. Allah’ın inayetinden ve lütfundan mahrum olmaya lanet denir. Halk arasında ise uğursuz ve kötü olarak adlandırılan şeyler lanet olarak tanımlanır. Kelimenin sıfat hali lanetli şeklinde yazılır.6 באוג׳ 2021
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…