Alevilik, İslam’ın bir mezhebi olarak kabul edilen Alevilerin dini inancını temsil eder. Alevilik, İslam’ın Şiilik ve Sünnilik olarak bilinen ana kollarının dışında bir mezheptir ve genellikle Türkiye’deki Alevi topluluğuyla ilişkilendirilir. Alevilik, karmaşık bir inanç sistemi ve batini bir anlayışa sahiptir.
Alevilikte Allah’ın tek olduğuna inanılır ve bu inanç, diğer İslami mezheplerden farklılaşmasını sağlar. Alevilikte peygamberlik kurumu da önemli bir yer tutar. Aleviler, peygamber Muhammed’in soyundan gelen İmamların ruhaniyetine ve rehberliğine inanır. Bu imamlara kutsal saygı gösterirler ve onları Allah’ı yansıtan varlıklar olarak kabul ederler.
Alevilikte, ibadetler ve ritüeller sünni veya şii Müslümanlığa benzerlik göstermez. Cem adı verilen törenler, Alevilikte en önemli ibadetlerdendir. Cemlerde, dualar, semahlar ve ilahiler okunurken, topluluk bir araya gelir ve birlikte ibadet eder.
Aleviler, ahlaki değerlere çok önem verirler ve sevgi, hoşgörü ve adalet kavramlarına vurgu yaparlar. İnsanların birbirleriyle hoşgörü içinde yaşamaları ve eşitlik ilkesine bağlı kalmaları gerektiğine inanırlar.
Aleviliğin öğretileri, karmaşık ve mistik bir yapıya sahiptir. Bunun sonucunda, Alevilik hakkında genel bir kanıya varmak zordur ve bu mezhep hakkında pek çok farklı yorum bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Alevilik, İslam’ın bir mezhebi olup Alevilerin dini inancını temsil eder. Alevilik, diğer İslami mezheplerden farklılaşır ve karmaşık bir inanç sistemiyle öne çıkar. Aleviler, Allah’ın bir olduğuna inanır ve İmamların ruhaniyetine saygı duyarlar. Alevilikteki ibadetler ve ritüeller diğer İslam mezheplerinden farklılık gösterir ve ahlaki değerlere büyük önem verilir. Alevilik, mistik bir yapısı olduğu için farklı yorumlara açık bir inanç sistemidir.
İlahî dinlerde peygamberlik inancı temel iman esaslarındandır. Alevî-Bektaşî kla- siklerinde de başta Hz. Muhammed olmak üzere, Hz. Mûsâ Hz. Îsâ ve diğer peygam- berlere yer verilmekte, peygamberlere iman bir inanç esası olarak benimsenmektedir.9 Kas 2014
Alevilik, Hâkk-Muhammed-Ali üçlemesiyle Ehl-i Beyt ve On İki İmamları önemseyen Câferiyye Şiiliği ile ortak noktalara sahip olan bir yoldur. Alevilikte varlık birliği önemli yer tutmaktadır. Dört Kapı Kırk Makam şeklindeki kâmil insan olma ilkelerini Hacı Bektaş-ı Velî’nin tespit ettiğine inanılır.
Alevî-Bektaşî kla- siklerinde de başta Hz. Muhammed olmak üzere, Hz. Mûsâ Hz. Îsâ ve diğer peygam- berlere yer verilmekte, peygamberlere iman bir inanç esası olarak benimsenmektedir.9 Kas 2014
Ali soyundan gelenler mânasında, ayrıca siyasî, tasavvufî ve itikadî anlamda kullanılagelmiştir. Hz. Ali soyundan, oğulları Hasan, Hüseyin, Muhammed b. Hanefiyye, Ömer ve Abbas vasıtasıyla gelenlere Alevî denilmiştir (Makrîzî, I, 8).
Secdede dirsekleri yere yayar. Tehıyyatta uylukların üzerine oturur. Yani, ayaklarını sağa çıkararak yere oturur. El parmakları birbirine yapışık olur.
İki rek’atlı namazların sonunda yapılan oturuş da ka’de-i ahîredir. Fakihler bu oturuşların hükmü konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Ka’de-i ûlâ Mâlikî ve Şâfiîler’e göre sünnet, Hanefîler’e göre vâcip, Hanbelîler’e göre farz; ka’de-i ahîre ise bütün mezheplerde farzdır, yani namazın rükünlerindendir.
Namazın vaciplerinden birisi. Ka`de, lügatte oturma, oturuş; ûlâ ise ilk, birinci anlamındadır. Sıfat tamlaması olarak “ilk oturuş” anlamına gelen ka`de-i ûlâ, terim olarak ikiden fazla rekatı bulunan namazların ikinci rekâtında secdeden sonraki oturuşa denir. Buna ilk teşehhüd de denir.
İlk oturuş, namazın vaciplerindendir. Vacibin unutulması durumunda son oturuşta sehiv secdesi yapılması gerekir. İlk oturuşun kasten terk edilmesi ise tahrîmen mekruhtur, dolayısıyla namazın iade edilmesi gerekir (İbn Nüceym, el-Bahr, 1/310; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/88).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…