Alevilik, İslam’ın Şiilik koluna ait bir mezheptir ve Türkiye’deki ılımlı bir toplum oluşturur. Alevi inancında düşkün kavramı önemli bir yer tutar. Düşkün, Alevilikte insanın Allah’a olan sevgisini ifade eden bir kavramdır.
Alevilikte Allah sevgisi, insanın içinde bulunduğu durumu ve davranışlarını etkileyen bir faktördür. Bir kişinin Allah’a olan sevgisi, kötülüklerden uzak durma, dürüstlük, adalet gibi erdemli davranışları benimseme ve insanlara yardım etme şeklinde kendini gösterir. Bu şekilde, düşkün olmak, Alevilikte en büyük erdemlerden biridir.
Alevilikte düşkün olmak, sadece Allah’a olan sevgiyi ifade etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumsal sorumluluk ve dayanışma duygusuyla da ilişkilidir. Alevi toplumu, düşkün bir şekilde birbirine yardım etme ve dayanışma içinde olma ilkesine dayanır. Bu şekilde, insanlar arasında sevgi ve saygı bağları güçlenir.
Alevi inancında düşkün olmak aynı zamanda doğayla da uyumlu bir yaşam sürmek anlamına gelir. Alevilikte doğa sevgisi önemli bir değerdir ve çevreye zarar vermekten kaçınılır. Böylece insanlar, Allah’ın yarattığı dünyaya saygı gösterir ve onu korur.
Düşkün olmanın bir diğer boyutu da ruhsal gelişimi içerir. Alevilikte insanın içsel dünyası ve kendi benliğiyle barışık olması, düşkünlüğün bir parçasıdır. İnsan, kendi iç dünyasında huzur ve dinginlik bulduğunda Allah’a karşı olan sevgisi daha da artar.
Sonuç olarak, Alevilikte düşkün olmak, Allah’a olan sevgiyi ifade eden bir kavramdır. Bu sevgi, insanın davranışlarına yansır, toplumsal dayanışma ile ilişkilidir, doğayı koruma anlayışını içerir ve ruhsal gelişime de katkıda bulunur. Alevilikte düşkünlük, insanların erdemli yaşamasına, sevgi ve saygıya dayalı bir toplum oluşturmasına katkı sağlar.
Alevilik nedir cinsellik?
Alevilik ise cinsellik gerilimini “aseksüelleş- tirme” ile çözüyor, böylece tanrı huzurunda cinselliğinden arınıp safi “can”a dönüşen kadın ve erkek, ibadette dahi yan yana durabiliyordu. Diğer bir deyişle Alevilik, inanç düzeyinde ve törene katılım düzeyin- de kadını ve erkeği eşitlenmiş kılıyordu.
Düşkünlük Cemi nedir?
Yol düşkünlerine bir yıldan on iki yıla kadar topluma katılmama cezası verilir. Düşkün olan kimseler verilen cezanın yılı dolunca dedelerine giderek düşkünlükten kurtulmak için dedeye danışırlar. Dede ileri gelen canları toplar ve canlar da münasip görürlerse “düşkün cemi” düzenlenir.
Düşkün ocağı ne demek?
Bağlı olunan ocağa mürşid ocağı, bağlı olan ocağa pîr ocağı, âdeta bir mahkeme vazifesi gören ocağa düşkün ocağı, yetkili oldukları bölgelerde yolun kurallarını öğreten ocaklara da rehber ocağı denilmektedir.
7 Uyuyanlar hikayesi gerçek mi?
Kur’an-ı Kerim’de, mağarada 300 yıl boyunca uyuyan Ashab-ı Kehf’ten bahsedilir. Kehf Sûresi’nin, 18. ve 25. ayetlerinde, “Onlar mağaralarında dokuz fazlasıyla üç yüz yıl kaldılar.” denir. Buradan anlaşılacağı üzere, 7 uyuyanlar gerçektir.29 Ara 2022
Yedi Uyurlar uyandıktan sonra kaç yıl yaşadı?
Yanlarındaki köpekleriyle birlikte orada derin bir uykuya dalan gençler muhtemelen 309 yıl sonra uyanmışlardır. Bu süre Kur’ân-ı Kerîm’de, “Onlar mağaralarında 300 yıl kaldılar, dokuz da ilâve ettiler” şeklinde belirtilmektedir.
.jpg)
7 Uyurlar hangi dine mensup?
Hristiyanlıkta yedi kişi olarak tasvir edilmekte olup, bu yüzden Yedi Uyurlar olarak bilinmektedirler.
7 Uyurlar neden uyudu?
Bu hükümdar, Putperestlik dinine bağlı kalmalarını, aksi takdirde kendilerini öldürteceğini söyleyerek birkaç günlük zaman verir. Köpekleri Kıtmir ile birlikte bu yedi genç ölümden kurtulmak için verilen süreden faydalanarak kaçarlar ve bu mağaraya sığınırlar. Allah tarafından kendilerine 300 yıl süre bir uyku verilir.
Yedi Uyurlar ne anlatıyor?
Ashâb-ı Kehf (Arapça: أصحاب الكهف) veya Yedi Uyurlar, Hristiyanlık ve İslamiyet başta olmak üzere dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan, halkını terk ederek Efes şehrinin (günümüzde Selçuk, İzmir, Türkiye) dışındaki bir mağarada saklanan bir grup Romalı gencin hikâyesidir.