Albastı cini, Türk halk inancında yer alan ve genellikle köylerde yaşayan insanlara zarar veren bir cin türüdür. Albastı cinine dair çeşitli efsaneler ve hikayeler anlatılmaktadır.
Albastı cininin fiziksel özellikleri hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır. Genellikle yaşlı, çirkin ve asık suratlı bir kadın olarak tasvir edilen albastı cini, karanlık ve ürkütücü bir atmosfere sahip olup, gece vakti dolaşır ve bazen insanların rüyalarına girerek onları korkutur.
Albastı cininin kötü niyetleri olduğuna inanılmaktadır. İnsanlara zorbalık yaparak, özellikle çocuklar ve bebekler üzerinde zararlı etkiler bırakır. Evlerdeki aynaların üzerinden geçerek enerjilerini emer ve aynalardan yayılan negatif enerjileri kullanır.
Birçok kişi albastı cininin işlediği kötülüklerden korunmak için çeşitli yöntemler uygular. Bunlardan biri, evin içinde ayna gibi gözlüklü objeleri ters çevirmektir. Albastı cininin kendi görüntüsünü gördüğünde korkup kaçacağına inanılır. Ayrıca, evin her tarafına tuz serperek kötü enerjileri uzak tutmak ve koruma sağlamak da yaygın bir yöntemdir.
Albastı cini, Türk halk inancında birçok efsaneye de konu olmuştur. Bu efsaneler, genellikle albastı cininin kötülüklerine karşı mücadele eden cesur kişilikleri anlatır. Bu kişilikler, albastı cinini yakalayarak ona ceza vermek veya bir mezarın içine hapsederek kötülüklerini sonlandırmak gibi yöntemler kullanırlar.
Sonuç olarak, albastı cini Türk halk inancında yer alan bir cin türüdür. İnsanlara zarar veren bu cinin fiziksel özellikleri hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır. Albastı cininin kötülüklerinden korunmak için çeşitli yöntemler uygulanırken, efsanelerde ise cesur kişiliklerin albastı cini ile mücadelesi anlatılmaktadır. Albastı cini, halk inancının önemli bir parçası olup, hala günümüzde bazı insanlar tarafından korkulan bir varlık olarak kabul edilmektedir.
Halk arasında ‘albastı’ ve ‘alkarısı’ gibi isimlerle bilinen, yeni doğum yapmış kadınlarda ortaya çıkabilen lohusalık humması; yüksek ateş, halsizlik ve ağrı ile kendini belli ediyor. Lohusalık enfeksiyonu olarak da bilinen bu sorun tedavi edilmediğinde olumsuz sonuçlarla karşılaşılabiliyor.29 Ağu 2022
Yaygın inanışa göre, “Alkarısı tüfek sesinden, ocaklı adamlardan, demirden ve kırmızı renkten korkar (İnan, 1987: 261).
İnanışlara göre, bu korkunç görünümlü, “alkarısı”, yeni doğum yapmış kadınların yanına gelir ve onları yalnız bulduğunda ciğerlerini yer. Onun için de böyle kadınlar yalnız bırakılmaz ve yattığı yere Kur’an ve bıçak konulur. Alkarısıyla ilgili çok sayıda mitolojik rivayet vardır.
Alkarısı’nın etkileri ve tarihi. İnanışa göre lohusaların ve yeni doğmuş çocukların ciğerleriyle beslenir. Alkarısından korunmak için çeşitli çarelerin olduğuna inanılır. Loğusa kadını yalnız bırakmamak, ışıkları sürekli yakmak, başucuna Kur’an koymak, yüzünü kırmızı örtüyle örtmek bunlardan bazılarıdır.8 Kas 2015
İsrail’i, Maide suresinin 21-26. ayetlerine göre “vadedilmiş topraklar”a (Arz-ı Mevud) doğru genişletme ihtiyacı vardı. Buralar Filistin toprakları idi, dolayısıyla Filistinlileri kendi topraklarından kovulması meselesi vardı.17 May 2021
Vadedilmiş Topraklar (İbranice: הארץ המובטחת, romanize: ha-Aretz ha-Muvtacha), Yahudilik’te Tanrı YHVH tarafından İbrahim’e ve soydaşlarına vadedilmiş bölgedir.
ARZ-I MEV’UD (Arzımevut): Vaadedilmiş yer. Hz. İbrahim ve onun soyundan gelenlere verileceği vaadedilen arazi. Bu tabir Kur’an-ı Kerîm’de “Bereketli arz” olarak kaydedilmektedir.
Arz-ı mev’ûdun güney sınırını belirten bu ifade, Ruhban metnine aittir ve Negev’in büyük bir kısmını arz-ı mev’ûda katmaktadır. Batı sınırı: “Büyük deniz ve onun kıyısı olacaktır” (Sayılar, 34/6; Yeşu, 1/4).
Allah’ın Hz. İbrâhim’e ve onun soyundan gelenlere vermeyi vaad ettiği yer için kullanılan terim. Hz. Mûsâ’nın peygamberi olduğu ilâhî din.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…