Taharet, İslam dininde temizlik anlamına gelen önemli bir kavramdır. Müslümanlar için ibadetlerin geçerli olabilmesi için bedenin ve elbiselerin temiz olması gerekmektedir. Taharet, hem fiziksel hem de ruhsal olarak bir arınma süreci olarak kabul edilir.
Taharet, abdest ve gusül olmak üzere iki şekilde yapılabilir. Abdest, günlük ibadetler öncesinde küçük abdestin alınmasıyla gerçekleştirilen bir ritüeldir. Abdestin amacı bedenin temizlenmesi ve arınmasıdır. Abdest, bir dizi adımdan oluşur. İlk olarak, niyetin kalpten yapılması önemlidir. Daha sonra eller ve kollar dirseklerle birlikte yıkanır, ağız çalkalanır, burun temizlenir, yüz ve ayaklar yıkanır. Abdestin son adımı ise başın mesh edilmesidir. Abdest alınırken bir takım dualar okunur ve dikkatli hareket etmek gerekmektedir.
Gusül ise daha kapsamlı bir temizlik şeklidir ve büyük abdest olarak bilinir. Gusül, cinsel ilişki, cünüp olma durumu veya ciddi bir kirliğe maruz kalma gibi durumlar sonrasında yapılır. Gusülde de önce niyet, ardından bedenin doğru bir şekilde yıkanması gerekmektedir. Sırasıyla ellerin yıkanması, ağıza su verilmesi, burun temizliği, tam beden yıkanması, başın mesh edilmesi ve son olarak ayakların yıkanması ile gusül tamamlanır.
Taharet, sağlık ve hijyen açısından da önemlidir. Vücut ve elbiselerin temiz tutulması, hijyen kurallarına uyumun sağlanması için önemli bir adımdır. Müslümanlar için taharet, bedeni ve ruhu arındırmak, ibadetleri daha huzurlu ve temiz bir şekilde yerine getirmek anlamına gelir. Taharetin doğru bir şekilde yapılması, kişinin ibadetlerini kabul ettirecek ve manevi olarak daha zenginleşmesine yardımcı olacaktır.
Hadesten taharet nasıl yapılır?
Hükmî-mânevî kirlilik kabul edilen hadesten, abdestsizlik, cünüplük, hayız ve lohusalık hallerinden temizlenmenin yolu kural olarak temiz mutlak su, böyle suyun bulunamaması veya bulunduğu halde kullanım imkânının olmaması durumunda toprak veya toprak cinsinden temiz bir madde kullanmaktır.
Hadesten temizlik nedir kısaca?
Dinen mânevî kirlilik hali sayılan abdestsizlik, cünüplük, hayız ve nifastan temizlenme. Buna “hadesten tahâret, mânevî necâsetten tahâret, tahâret-i hükmiyye” denir.
Hadesten temizlik ne demek?
Hades bâzı ibâdetlerin yapılmasına dinî yönden mâni olan hükmî bir kirlilik hâlidir. Abdestsizlik, cünüplük, hayız ve nifas hâli gibi… Hadesten temizlik ise, gusül veya abdest almak suretiyle, bu hades hâlinden temizlenmektir.
Necasetten taharet nedir diyanet?
Necasetten taharet konusunda kişi ibadet için gerekli olan abdestini almaya hazır bulunmalı ve üzerinde abdest almasına engel olacak pislikleri temizlenmelidir. Bedeninde, elbisesinde veya namaz kılacağı yerde pislik var ise onu temizlemesi konusuna necasetten taharet denilmektedir.21 Oca 2021
Gavs ı Sani Hazretleri kimdir?
Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki (k.s.) Erol Hazretleri, Menzil tarikatinin şeyhidir. Gavsı Sani Sultan Seyyid Abdulbaki El-Hüseyni 2 Mayıs 1949 tarihinde dünyaya gelmiştir. Gavsı Sani Sultan Seyyid Abdulbaki El-Hüseyni 1993 yılında Muhammed Raşit Elhüseyni’nin vefatından sonra Menzil’de irşad görevini üstlenmiştir.12 Tem 2023
Şu anki gavs kimdir?
Menzil şeyhlerinden günümüzde son halkasını temsil eden Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki El Hüseyni, 1943 yılında Siirt ilinin Baykan ilçesi’nde doğmuştur. Babası Nakşibendi Tarikatı’nın büyüklerinden olana Sadatı Kiramlardan Seyyid Abdulhakim el-Hüseyni’dir.14 Tem 2023
Gavsı Sani nereli?
Hicrî 1362 / miladî 1943 yılında Siirt ilinin Baykan ilçesine bağlı Taruni köyünde doğan Gavs-ı Sânî Şeyh Seyyid Abdülbâkî Elhüseynî, babası Gavs-ı Âzam Şeyh Seyyid Abdülhakîm Elhüseynî (kuddise sırruhû) Nakşibendî – Hâlidî Şeyhi idi.27 Ara 2023
Gavsi Sani Hazretleri kim?
Gavsı Sani Seyyid Abdulbaki (k.s.) Erol Hazretleri, Menzil tarikatinin şeyhidir. Gavsı Sani Sultan Seyyid Abdulbaki El-Hüseyni 2 Mayıs 1949 tarihinde dünyaya gelmiştir. Gavsı Sani Sultan Seyyid Abdulbaki El-Hüseyni 1993 yılında Muhammed Raşit Elhüseyni’nin vefatından sonra Menzil’de irşad görevini üstlenmiştir.12 Tem 2023
Gavs Hazretleri kimin soyundan?
890’da (1485) Hindistan’ın Gevâliyâr (Gwalior) bölgesinde doğdu. Soyunun Ferîdüddin Attâr’a kadar uzandığı söylenir. Muhammed henüz yedi yaşında iken, Şettâriyye tarikatının kurucusu Şeyh Abdullah-ı Şettârî’nin mânevî torunu olan ve Şeyh Zuhûr veya Hacı Huzûr diye de tanınan Hacı Hamîd’e intisap etti.