Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in, İslam tarihindeki önemli olaylarından biri olan Kadir Gecesi’nde kandil kutlaması yaptığına dair bazı rivayetler bulunmaktadır. Kadir Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece olarak kabul edilir ve İslam inancına göre büyük bir kutsiyete sahiptir.
Rivayetlere göre, Hz. Muhammed, Kadir Gecesi’nde ibadet etmek için mübarek geceyi daha özel hale getirmiş ve ailesiyle beraber kutlamalar düzenlemiştir. Bu kutlamalar ise genellikle evde yakılan özel kandillerle gerçekleştirilmiştir. Hz. Muhammed’in bu özel günde sabaha kadar ibadet ve dua ettiği, Kur’an-ı Kerim okuyup okuttuğu ve tevbe ettiği bilinmektedir.
Bununla birlikte, Kadir Gecesi’nde kandil kutlaması yapmanın İslam dininde bir farz veya sünnet olduğuna dair direkt bir emir bulunmamaktadır. Hz. Muhammed’in bu özel günde ibadet etmesi ve Kadir Gecesi’ni değerlendirmesi ise onun sünnetlerinden biridir ve Müslümanlar tarafından takip edilmektedir.
Günümüzde ise Kadir Gecesi ve diğer önemli dini gecelerde kandil kutlamaları yapılmaktadır. İslam coğrafyasında ve diğer Müslüman toplumlarda bu kutlamalar çeşitli şekillerde gerçekleştirilmektedir. Evler ve camiler özel kandillerle aydınlatılır, gece boyunca ibadetler gerçekleştirilir ve cemaatle dualar edilir. Bunun yanı sıra, bazı Müslüman ülkelerinde sokaklara kandil süslemeleri yapılır ve İslam alemi bu özel gecede birlik içinde olur.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Kadir Gecesi’nde kandil kutlaması yapıp yapmadığı tam olarak bilinmemektedir. Ancak, Hz. Muhammed’in bu özel gecede ibadetlerini artırdığı, dua ettiği ve bu gecede yapılan ibadetlerin sevabının daha fazla olduğuna dair çeşitli hadisler bulunmaktadır. Bu nedenle, Müslümanlar bu gecede ibadet etmeyi ve değerlendirmeyi önemserler.
Kuranda kandil geceleri var mı?
Ayrıca bu gecelerin kutlanmasını nehyeden bir rivayet de yoktur. Bu geceler Osmanlılar döneminde II. Selim zamanından başlayarak, minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı için “Kandil” olarak anılmaya başlamıştır. Yani kandiller Kur’an’da geçmiyor. Sadece Osmanlılar döneminde yapılan kutlamalardır.
İslam dininde hangi kandiller var?
– Aşure Günü
– Kadir Gecesi.
– Miraç Kandili.
– Mevlid Kandili.
– Regaip Kandili.
– Berat Kandili.
Berat Kandili dinimizde var mı?
Berat Kandili (Arapça: ليلة منتصف شعبان, Şaban’ın yarısı), İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecesi, Berat gecesidir. 16. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Selim’den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır.
Dinimizde kandil gecesi var mı?
Muhammed’in hadislerinde bu gecelerin faziletini anlatılmıştır. Bununla birlikte Hz. Peygamber (s.a.s.), bazı mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini ümmetine tavsiye etmiştir (Tirmizî, Savm, 39). Dolayısıyla kandil geceleri ismini Türk kültüründen almakla beraber İslam inancında hürmet gösterilen gecelerdir.27 Oca 2023
Kademi Şerif gerçek mı?
Kadem-i şerif, İslam Peygamberi Muhammed bin Abdullah’ın ayak izi. Dünyanın birkaç yerine dağılmıştır. İstanbul’da dört yerde sergilenmektedir. Topkapı Sarayı, Hırka-i Saadet Dairesi’nde, Nakş-ı Kadem-i Saâdet taş üzerinde 4 ve tuğla üzerinde 2 adet.
Peygamber Efendimizin ayak izi var mı?
Kadem-i şerif, İslam Peygamberi Muhammed bin Abdullah’ın ayak izi. Dünyanın birkaç yerine dağılmıştır. İstanbul’da dört yerde sergilenmektedir. Topkapı Sarayı, Hırka-i Saadet Dairesi’nde, Nakş-ı Kadem-i Saâdet taş üzerinde 4 ve tuğla üzerinde 2 adet.
Hz Muhammedin ayak izi gerçek mi?
Peygamber’e izâfe edilen bütün ayak izleri sahtedir ve onlarla teberrük etmek de itikadî açıdan sakıncalıdır (Mecmûʿu fetâvâ, XXVII, 13, 135; İḳtiżâʾü’ṣ-ṣırâṭi’l-müstaḳīm, s. 318, 427-428).
Kademi şerif fazileti nedir?
Kademi Şerif taşıyan kişi duasını okuduktan sonra uyursa rüyasında Peygamber Efendimizi görür. Kademi Şerif’i, sürekli olarak üzerinde taşıyan kişi etrafındaki ve evresindeki tüm insanlar tarafından büyük bir saygı kazanır ve aynı zamanda da kabul görür.9 Oca 2022
Islamda Kadem ne demek?
Sözlükte “ayak” anlamına gelen kadem, tasavvufta bir velînin daha önceki bir velînin veya nebî ya da meleğin niteliklerini taşıması, onunla aynı meşrepte olması ve onun izinden gitmesi demektir. Tasavvuf kitaplarında bu hususu ifade etmek için, “Şu kişi şunun ayağı üzeredir” (alâ kademi fülân) denilir.