İslam dünyasında binlerce yıl boyunca pek çok önemli imam yetişmiştir. Bu imamların arasında özellikle 10 kişi, ilmi ve dini açıdan oldukça önemli olan kıraat imamları olarak bilinir. Kıraat, Kur’an’ın okunuşunu ve tajvidini inceleyen bir bilim dalıdır ve bu imamlar da bu alanda büyük bir uzmanlık sergilemişlerdir.
1. İmam Nafi: Kıraat imamları arasında ilk sırada yer alan İmam Nafi, Kur’an’ın Kufi okunuşunu temsil eder.
2. İmam İbn Kesir: İkinci sıradaki İmam İbn Kesir, Kur’an’ın Medeni okunuşunu temsil eder. Ayrıca tefsir alanında da önemli çalışmalara imza atmıştır.
3. İmam İbn Amir: Trablusşam bölgesinde yetişen İmam İbn Amir, Kur’an’ın Şami okunuşunu temsil eder.
4. İmam Hamza: Yemenli olan İmam Hamza, Kur’an’ın Yemen okunuşunu temsil eder.
5. İmam Übeyy: Übeyy bin Ka’b olan İmam Übeyy, Kur’an’ın Mekki okunuşunu temsil eder.
6. İmam Ez-Zübeyr: İmam Ez-Zübeyr, Fas bölgesinde yetişmiştir ve Kur’an’ın Mısır okunuşunu temsil eder.
7. İmam Ya’kub: İranlı olan İmam Ya’kub, Kur’an’ın Basra okunuşunu temsil eder.
8. İmam İbn Amir: İmam İbn Amir, Hicaz bölgesinde yetişen bir imamdır ve Kur’an’ın Kûfe okunuşunu temsil eder.
9. İmam İbn Âmir: İmam İbn Âmir, Türkistan bölgesinde yetişen bir imamdır ve Kur’an’ın Sûr okunuşunu temsil eder.
10. İmam Ebu Amr: Son sırada yer alan İmam Ebu Amr, Kur’an’ın Basra okunuşunu temsil etmektedir.
Bu 10 kıraat imamı, Kur’an’ın farklı bölgelerde farklı okunuşlarını en iyi şekilde temsil etmişler ve bu alanda örnek kişilikler olmuşlardır. İslam dünyası ve özellikle hafızlar için büyük bir değer ifade eden bu imamlar, günümüzde hala büyük bir saygı ve takdirle anılmaktadır. Bu imamların çalışmaları, Kur’an’ın okunuşunun doğru bir şekilde korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına önemli katkı sağlamıştır.
Asım kıraati nerede yaygın?
Nâfiʻ’nin Kâlûn rivayeti Tunus ile Mısır’ın bazı yörelerinin yanı sıra Libya’da; Verş rivayeti Tunus ile Mısır’ın bazı yöreleri, Cezayir’in tüm bölgeleri, Fas ve Sudan’da; Ebû Amr kıraati Sudan’da; Âsım’ın Hafs rivayeti ise tüm doğuda, Şam’da ve Irak’ta, Mısır’ın çoğu bölgesinde, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve …15 בינו׳ 2021
7 kıraat imamı kimlerdir?
– Nafi’ul-Medani kıraati.
– İbn Kesir el-Mekki kıraati.
– Ebu Amr Basra kıraati.
– İbn Amir ad-Dimashqi kıraati.
– Aasim ibn Abi al-Najud kıraati.
– Hamza az-Zaiyyat kıraati.
– El-Kisa’i kıraati.
– Abu Jaafar al-Madani kıraati.
Asım kıraati ne demek?
Asım: Ebu Abdurrahman es-Sülemi’den öğrendiği Hz.Ali’nin kıraatını ravisi Hafs’a öğretmiştir. Zirr b Hubeyş’ten öğrendiği ibn Mes’ud’un kıraatını da diğer ravisi Ebu Bekr Şu’be’ye öğretmiştir. Asım kıraatı zamanla bütün bölgelere yayılmış ve Müslümanların büyük çoğunluğunun okuduğu bir kıraat olmuştur.
Hanefi mezhebinin kıraat imamı kimdir?
Hanefi mezhebine bağlı olan Türkler, Kufe kıraat imamı olan Asım’ın kıraatini takip etmektedirler. Yine Afrika bölgesinde hicri üçüncü asırlarda Ömer b. Hayrun Hanefi mezhebine bağlı olduğu için orada Kufe kıraati olan Hamza’nın kıraatini yaymıştır.12 באוק׳ 2019
Rükû ve secdede ne denir?
Rükûdan kalkarken “Semi’Allahü limen hamideh” demek, imama ve yalnız kılana sünnettir. Cemaat bunu söylemez. Bunun arkasından, yalnız kılan ve cemaat, hemen “Rabbenâ lekel-hamd” der ve dik durulur ve “Allahü ekber” diyerek secdeye varılır.
Namazda secdeden sonra ne okunur?
– Eğilince rükuda ”Sübhane Rabbiyel-azim” 3 kere söylenir. – Doğrultuktan sonra ise ” Semiallahü Limen Hamideh” söylenir. – Daha sonra tekbir getirilir ve secdeye varılır. Namazda Rükuda Ne Söylenir, Unutulsa Ne Olur?29 באוג׳ 2023
Namaz kılarken secdeye gidince ne denir?
Secdede Allah’ı tâzim amacıyla en az üç defa “sübhâne rabbiye’l-a’lâ” demek çoğunluğa göre sünnet, Hanbelîler’e göre ise bunu bir kere söylemek farz, üç kere söylemek sünnettir.
Namazda secdede iken 3 defa ne söylenir?
Secdede Allah’ı tâzim amacıyla en az üç defa “sübhâne rabbiye’l-a’lâ” demek çoğunluğa göre sünnet, Hanbelîler’e göre ise bunu bir kere söylemek farz, üç kere söylemek sünnettir.
Secdeye gitmek ne demek?
Sözlükte “eğilmek, boyun eğmek, tevazu ile alnı yere koymak” anlamındaki sücûd masdarından gelen secde fıkıh terimi olarak namazda alın, burun, el ayaları, dizler ve ayak parmakları zemine değecek şekilde yere kapanmayı ifade eder.