Kucakta çocuk ile namaz kılınması, İslam dininde tartışmalı bir konudur. Konuyla ilgili yapılan tartışmaların temelinde Hadislerde geçen bazı ifadeler bulunur. Bazı hadislerde, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in bazen namazını kılarken torunu Hz. Hasan’ı kucağında tuttuğu ve bu durumu uygun gördüğü anlatılmaktadır. Dolayısıyla, bu hadislere dayanarak bazı alimler, kucakta çocuk ile namaz kılınabileceği görüşünü savunurken, diğer bir grup alim ise bunun uygun olmadığını ileri sürmektedir.
Kucakta çocuk ile namaz kılmanın olumlu yönleri de vardır. Özellikle küçük çocukların kısa süreli dikkat süreleri ve hareketlilikleri göz önünde bulundurulduğunda, namaz esnasında huzursuzlanabileceklerini ve rahatsızlık verebileceklerini düşünen bazı müminler, çocuğu kucağına alarak namazlarını kolaylıkla tamamlayabilirler. Bu şekilde, hem kendilerinin hem de çocuğun huzuru sağlanmış olur.
Ancak bazı alimler, çocuğun kucağa alınarak namaz kılınmasının uygun olmadığını ileri sürmektedirler. Onlara göre, namaz anında dikkat oranının yükselmesi gerekmekte ve konsantrasyonun sağlanabilmesi için etrafın dikkati dağıtmaması gerekmektedir. Dolayısıyla, yanı sıra çocuğun hareketleri ve sesleri nedeniyle namaz anında tam bir konsantrasyon sağlamak zor olabilir.
Sonuç olarak, kucakta çocuk ile namaz kılmanın caiz olup olmadığı konusunda farklı görüşler mevcuttur. Bu konuda net bir hüküm vermek din adamlarına düşse de, her mümin kendi vicdanına danışarak ve kendisini en doğru hissettiği şekilde hareket edebilir. Önemli olan, namazda Allah’a karşı saygı, sevgi ve konsantrasyonunun sağlanmasıdır.
Namaz kılarken Çocuğun sırtına çıkması ne anlama gelir?
Peygamber (a.s.m), namazda iken, torunları gelip sırtına çıkıyorlardı ve o da onlarla ilgileniyor idiyse de, huzur ve huşu’ hususunda -bildiğiniz gibi- kıyas kabul etmez. Eğer sürekli onlarla meşgul olursak, çocuklarla ilgilenme sünneti yüzünden, namazın temel dinamiği olan huzurundan olacağız.9 Ağu 2016
Ayakta bebek sallarken namaz kılınır mı?
Acaba bebeğimi ayağımda sallarken oturarak namazımı kılsam uygun olur mu? Bu durumlarda namazın sünnetlerini kılmayabilirsin. Bebeği de önüne koyup gözünün önünde tutarak sadece farzları kılarsın.22 Ağu 2020
Iki elle kıyafeti düzeltmek namazı bozar mı?
İki eli kullanarak pantolonu çekmek namazı bozmasa da kerahetten hâli değildir. Yani namazın sevabını azaltan ve hoş karşılanmayan bir iştir. Bu hususta Fetava-yı Hindiyye’de bilgi vardır. Bu içeriği faydalı buldunuz mu?29 Mar 2023
Sırtında bebekle namaz kılınır mı?
Bebeğin bezindeki necaset bu duruma engel olur mu? a. Yanında çocuğu ile ilgilenecek kimsesi olmayan annenin sürekli ağladığı veya güvenlik sorunu olabileceği için çocuğunu kucağına veya sırtına bağlayarak ya da elinden tutup ona güven vererek namaz kılması namaz açısından sakıncalı olmaz, namaz tamamdır.11 Oca 2021
Beytül Hikmenin kurulduğu dönem ne zamandır?
Beytü’l-Hikme (Arapça: بيت الحكمة, anlamı: Hikmetler evi), Abbasiler tarafından, 800’lü yılların başında, Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri merkezinden oluşan bir bilim merkezidir.
Beytül Hikme özellikleri nelerdir?
Beyt’ül Hikme’de sadece felsefe değil, matematik, geometri ve astronomi alanında da çalışmalar yapıldı. Akademi Kelam, Hadis, Fıkıh ve Şiir dersleri de verildi. 830 yılında kurulan Hikmet Evinin içerisinde birçok medrese vardı. Bu medreselerde tıp ve kimya alanında eğitim veren hocalar da vardı.26 Şub 2021
Beytül Hikmenin kurulduğu ilk şehir hangisi?
Beytü’l-Hikme (Arapça: بيت الحكمة, anlamı: Hikmetler evi), Abbasiler tarafından, 800’lü yılların başında, Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri merkezinden oluşan bir bilim merkezidir.
Beytül Hikme ne için kuruldu?
Bilgelik Evi, 8. yüzyılın sonlarında Halife Harun Reşid’in koleksiyonları için bir kütüphane olarak (daha sonra el-Memun döneminde bir devlet akademisine dönüştü) veya el-Mansur (754-775) tarafından hem Arapça hem de Farsça nadir kitaplara ve şiir koleksiyonlarına ev sahipliği yapmak üzere oluşturulan özel bir …
Beytül Hikme hangi şehir?
Beytü’l-Hikme (Arapça: بيت الحكمة, anlamı: Hikmetler evi), Abbasiler tarafından, 800’lü yılların başında, Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri merkezinden oluşan bir bilim merkezidir.