Tadil-i erkâna riayet etmek için celsede yani iki secde arasında ve kavmede yani rükûdan kalktıktan sonra (Sübhânallah) diyecek kadar durmak vacibdir. Rükûdan kalkarken (Semiallahü limen hamideh) söyleyip, kavmede de, (Rabbenâ lekel hamd) denince, vacib de, sünnet de yerine geliyor. Yani o kadar durulmuş oluyor.
Ta`dîl-i Erkân, rükünleri doğru yapmak demektir. Namazda ta`dîl-i erkân ise, namazın kıyâm, rükû`, sücûd gibi her bir rüknünün sükûnet, vekar ve itmi`nân içinde yerine getirilmesi, acelecilik ve çabukluk gösterilmemesi demektir.
Hanefi mezhebindeki görüşe göre tadil-i erkan vaciptir. Diğer sair mezheplere ve Hanefilerden de Ebu Yusuf’a göre tadil-i erkan farzdır.29 Ağu 2023
Ta’dîl-i erkân özellikle rükûda, kavmede (rükûdan kalktıktan sonraki duruşta), secdede ve celsede (iki secde arasındaki oturuşta) söz konusu olur. Hanefî mezhebindeki kuvvetli görüşe göre, sayılan dört yerde ta’dîl-i erkân vaciptir.
İmam-ı A`zam ve İmam-ı Muhammed`e göre ise, vâcibdir. Buna göre, namazda ta`dîl-i erkâna riayet edilmemesi hâlinde sehiv secdesi gerekir. Fakat böyle bir namazı yeniden kılmak daha evlâdır, daha iyidir. Böylece ihtilâftan da kurtulunmuş olur.
Kur’an-ı Kerim’de, mağarada 300 yıl boyunca uyuyan Ashab-ı Kehf’ten bahsedilir. Kehf Sûresi’nin, 18. ve 25. ayetlerinde, “Onlar mağaralarında dokuz fazlasıyla üç yüz yıl kaldılar.” denir. Buradan anlaşılacağı üzere, 7 uyuyanlar gerçektir.29 Ara 2022
Yanlarındaki köpekleriyle birlikte orada derin bir uykuya dalan gençler muhtemelen 309 yıl sonra uyanmışlardır. Bu süre Kur’ân-ı Kerîm’de, “Onlar mağaralarında 300 yıl kaldılar, dokuz da ilâve ettiler” şeklinde belirtilmektedir.
Hristiyanlıkta yedi kişi olarak tasvir edilmekte olup, bu yüzden Yedi Uyurlar olarak bilinmektedirler.
Yedi Uyurlar Efsanesi, mitolojik tanrılara inanışın azaldığı, tek tanrıya inancın belirginleşmeye başladığı MS 2. yüzyılda geçer. Zalim hükümdarları nedeniyle sığındıkları bir mağarada 309 yıl uyudukları varsayılan 7 uyurları barındırdığı iddia edilen Eshab-ı Kehf, ‘Yedi Uyurlar Mağarası’ olarak da anılır.30 Ağu 2019
Ashâb-ı Kehf (Arapça: أصحاب الكهف) veya Yedi Uyurlar, Hristiyanlık ve İslamiyet başta olmak üzere dünyanın değişik kültürlerinde anlatılan, halkını terk ederek Efes şehrinin (günümüzde Selçuk, İzmir, Türkiye) dışındaki bir mağarada saklanan bir grup Romalı gencin hikâyesidir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…