Harut ve Marut, Kuran’da adı geçen iki melek figürüdür. İslam mitolojisine göre, Harut ve Marut Allah tarafından gönderilen iki melektir ve insanlara sihir öğretmek için dünyaya gönderilmiştir. Ancak, bu sihir öğretileri insanlar arasında fitneye ve sapkınlığa neden olduğu için cezalandırılarak asılmışlardır.
Harut ve Marut hikayesi, Kuran’ın Bakara Suresi’nde yer alan bir hikayesi olarak bilinir. Hikaye, insanlara sihir yapmayı öğreten bu iki meleğin, esas olarak uyarı ve deneme amacıyla gönderildiğini belirtir. İnsanlara sihir yapmayı öğrettikten sonra, meleklerin çeşitli koşullara tabi tutulduğu ve suç işlemekten kaçınma şartını bozdukları anlatılır.
Harut ve Marut’un asıldığı yer konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Çünkü Kuran’da detaylı bir açıklama olmadığı gibi, hadislerde de net bir bilgi yer almamaktadır. Ancak bazı İslam alimlerine göre, Harut ve Marut’un asıldığı yer çeşitli teorilerle tartışılmaktadır. Bunlardan biri, Mısır’da öldürüldükleri ve asıldıkları iddiasıdır. Diğer bir teori ise, Bağdat’ta asıldıklarıdır.
Harut ve Marut hikayesi, insanların düşmanları tarafından sınırlarının olanca hakkıyla ve ölçüsüyle kullanılması gerektiğini öğütler. Aynı zamanda, Kuran’a göre sihrin yasak olduğunu ve insanların bu tür faaliyetlerde bulunmamaları gerektiğini vurgular. Bu hikaye, insanların fitne ve sapkınlıktan kaçınmaları gerektiğini anlatmak için oluşturulmuş bir örnektir.
Sonuç olarak, Harut ve Marut’un nerede asılı olduklarına dair kesin bir bilgi olmasa da, Kuran’da anlatılan hikaye insanlara sihir yapıp işlemekten kaçınmaları gerektiği mesajını iletmektedir. Bu hikaye aynı zamanda, insanların Allah’ın sınırlarını aşmamaları ve doğru yolu izlemeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
ayette isimleri geçen Harut ve Marut’un iki melek olduklarını ve in- sanlara sihri öğrettiklerini ileri sürmektedirler. Diğer bazıları ise bu iki zatın melek olamayacakları esasına göre ilgili ayeti yorumlamışlardır.
Bu iki melek, yeryüzüne indiklerinde insanlar arasında Tanrı’nın hükmünü yayacaklarını vaad edince Tanrı onları yeryüzüne gönderir. Dünyaya indikten sonra Şemhazai, Ester (İstar; bazı versiyonlarda Naamah) adında güzel bir kıza rastlar ve ona âşık olur.
Aşk duygusuna kapılan Harut ile Marut bu şartı da kabul etmişler. Kadının şartı ona ism-i azamı öğretmeleriydi. Onlar öğretince kadın söyleyip gökyüzüne çıkmış. Allah kadını Zühre yıldızının üstüne koymuş ve Harut ile Marut’u da Babil’de bir yerde baş aşağı kıyamete kadar duracakları cezasını vermiş.
İslam’da da isimlerinden bahsedilen Harut ile Marut Kur’an’da detaylı olarak geçmektedir. Bakara Suresi2nin 102. ve 103. ayetlerinde isimlerinden bahsedilir. Bu ayetlerde Hz. Süleyman’a atılan iftiralar ile Harut ile Marut’a sihir öğretilmesi bir arada anlatılmaktadır.28 Ara 2022
Peygamber Efendimiz gümüş yüzüğünü genellikle sol elinin serçe parmağına takmış ve yazışmalarda mühür olarak kullanmıştır.
Peygamber Efendimiz gümüş yüzüğünü genellikle sol elinin serçe parmağına takmış ve yazışmalarda mühür olarak kullanmıştır.
Tek söz ya da söz ve nişanın beraber yapıldığı merasimlerde de yüzük her daim sağ el yüzük parmağına takılır. Söz yüzüğü kadın erkek fark etmeksizin sağ ele takılır. Evlilik ile beraber ise alyanslar sol ele takılır.
Evlilik yüzüğü hangi ele ve parmağa takılmalıdır sorularına yanıt verecek olursak, bağlılığın ve aşkın sembolü olan tektaş, evlenene kadar sağ elin yüzük parmağında kullanılır diyebiliriz. Çünkü sol elin yüzük parmağında kalbe giden bir damar olduğu düşünülür.
Evlilik yüzükleri, sol elde yüzük parmağına takılır. Nişan döneminde kullanılmaya başlanan evlilik yüzükleri, ilk olarak sağ el yüzük parmakta kullanılır. Farklı gelenek ve kültürlerde değişiklik gösterse de genellikle evlilik akdinin gerçekleşmesi sonrasında yüzük, sağ elden sola geçer.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…